Giriş
(13)

Dizel arabayı sık kullanmazsak bir şey olur mu?

Drakath
okulu bıraktım, eğitimime 1 yıl ara verdim dolayısıyla hiç dışarı çıkmıyorum araba dışarda yatıyor. dizel 2017 leon. 10 binde falan daha. bu sıkıntı yaratır mı, yoksa ara sıra tur atıp geleyim mi? kaç günlük periyotlarla yapmalıyım?not: satmak gibi bir düşüncem yok.
okulu bıraktım, eğitimime 1 yıl ara verdim dolayısıyla hiç dışarı çıkmıyorum araba dışarda yatıyor. dizel 2017 leon. 10 binde falan daha. bu sıkıntı yaratır mı, yoksa ara sıra tur atıp geleyim mi? kaç günlük periyotlarla yapmalıyım?

not: satmak gibi bir düşüncem yok.
0
Drakath
(27.09.18)
1-2 haftada bir çalıştırsan iyi olur. düşük km'de tut satarken iyi fiyata verirsin.
0
prasinos
(27.09.18)
haftada bir çalıştır en azından.
0
cemiyetin ünlü siması
(27.09.18)
Pazardan pazara bir dolaşmakta fayda var. Duran araba iyi olmaz derler.
0
neymis
(27.09.18)
ayda 1 olduğu yerde 5-10 dk çalıştırsan bile yeter. Ama araba acil birşey için lazım olur diyorsan. dışarı çıktıkca lastiklerin havasına bak, arada çalıştırmanda aküyü sarj eder.
0
1917
(27.09.18)
normal akü ise haftada bir, jel akü ise ayda bir şöyle bir 10 dakika çalışmasında fayda var. yoksa bindiğinde aküsü boşalmış olabilir, canını sıkar.
0
babilbaligi
(27.09.18)
Akünün kutup başlarını sök yeterli.
0
caletti
(27.09.18)
3 yıllık arabam 2 ayda bir kere çalıştı sadece. Aküde bir problem oluşmadı.
0
Depik
(27.09.18)
her hafta bi yarım saat tur yap bence.

lastikler de dönsün.
hem şanzıman yağlanır, hem motor ısınır, hem difransiyel döner yağlanır(2 saat çalıştırsan da yükte kullanmayacağın için ısınmaz rolantide, yağ da ısınmaz,)
0
killerbee
(27.09.18)
arada alışverişe falan git avmye şkfdşlsk
0
yuto
(27.09.18)
Çok araba yatırmış biri olarak tavsiye;
1. Ağaç altına park etme.
2. Haftada bir yıkamaya sok benzincide falan.
3. En az haftada bir tur at ve tüm vitesleri kullan, motor ideal sıcaklığına çıkana kadar sür.
4. Uzun süre yatacak arabaya branda şart. Yoksa tüm hava ve su giderleri tozla, yaprakla, polenle tıkanır, araba içeri su almaya başlar.
5. Lastik uzun süre aynı noktada park halinde kalınca yapısı bozulur, balans tutma sorunu çekebilir.

Yatırmak yerine satmak en mantıklısıdır.
0
bos gezenin bos ustasi
(27.09.18)
6. Sürmesen ve hiç km yapmasan bile 1-1,5 senede bir periyodik bakıma girmesi şart. Yağ eskimeye başlar, filtreler tozla dolar, hatta lastikler bile sertleşir zamanla diş derinliği olsa bile tutmaz. 2 sene yatırdım arabamı ben en sonunda perte çıktı.
0
bos gezenin bos ustasi
(27.09.18)
Asla 2. El bir şey almam. Bunu satsam sıfırını tekrar alamam. Niye satayım o halde? Temmuzda aktif olarak kullanmaya devam ederim.

Araba zaten sitenin kapalı otoparkında. En kötü ayda bir kullanırım zaten ama ya kullanmazsam diye düşündüm. Aldığımdan beri 1 seneyi geçeceği için 1 ay sonra doğuş oto’ya bakımına götürcem.
0
🌸Drakath
(27.09.18)
@caletti çok doğru ve teknik bir cevap vermiş ama dalga geçiyor sanıp tik atmamışsın.

Araç kullanılmayacaksa ilk yapılması gereken şey akü kutup başını sökmektir, lastiklerin sağlığı için aracı takoza alıp lastiğe yük bindirmemek de gerekli.

Durduğu yerde 10 dk çalıştırmak hiç bir işe yaramayacağı gibi zararı olur. Akü dolmanın aksine her marş basışta 10 dakikalık dolumdan daha fazla enerji harcar.

Motor tam ısınmadan kapatılacağı için terleme/buhar yapar eksoz sistemlerinde.

Tam ısınmayacaksa haftada bir çalıştırmak gereksiz.

15 günde bir otoparktan çıkarıp bir kaç km dolaşıp gelmeniz yeterli olur, hatta akü sağlıklı ise ayda bir bile yetebilir.
0
John Bloor
(28.09.18)
(9)

Son Yıllardaki Sinema Yapımları Neden Çok Kötü?

bos gezenin bos ustasi
2000'lerin başında ve öncesindeki filmlerdeki kaliteyi pek bulamıyorum yeni filmlerde. Sürekli bir kendini tekrar etme, sürekli bir süper kahraman konsepti son 5-6 senedir birkaç özgün yapım haricinde sanki sinema yerinde sayıyor. Senaryolar kötü, dövüş sahneleri bile kötü. Bir Matrix'teki dövüş sah
2000'lerin başında ve öncesindeki filmlerdeki kaliteyi pek bulamıyorum yeni filmlerde.

Sürekli bir kendini tekrar etme, sürekli bir süper kahraman konsepti son 5-6 senedir birkaç özgün yapım haricinde sanki sinema yerinde sayıyor.

Senaryolar kötü, dövüş sahneleri bile kötü. Bir Matrix'teki dövüş sahnelerinin kalitesine bakıyorum bir de 2012 ve sonrasına, yok yahu eski tadı yok.

Oyunculuklar desek onda da pek bir numara yok sanki. Altın jenerasyon olarak düşündüğüm o Edward Norton, Di Caprio, Keanu Reeves, Johnny Depp, Matt Damon, Orlando Bloom vs yaşlandı artık ama yerlerine yenisi de gelmedi. Geldi de bizim mi haberimiz yok ya da?

Noldu böyle?
0
bos gezenin bos ustasi
(27.09.18)
geldi de haberin yok.
klasik nostalji sevdası, normal. sinema adına endişelenmene gerek yok, yolunu buluyor. hatta mainstream sinemadan ilgisini bağımsız yapımlara kaydırıyor yeni yetişenler, amerikadaki sinema sektörü bile bağımsız sinemaya kaymaya başladı. sinemayı sanat dalı açısından değerlendirdiğinde iyiye gidiyor bile.
0
Bruce
(27.09.18)
indie ve mainstream sinema eskiden daha kol kola giderken artık bıçakla kesilmiş gibi birbirinden ayrıldı.

mainstream sinema net biçimde alt yaş gruplarına ve düşük profilli insanlara eğlence sunan bir varyete haline geldi. sanata sırtını çevirdi, bundan da rahatsızlık duymuyor. prodüksiyon şirketleri, yönetmenler, oyuncular, dağıtımcılar vs. eskiden kazandıklarından daha fazla kazanıyor.

içinde sanat olan bir filmi şu dönemde mainstream'e sokmak imkansız. hiçbir şirket ne kadar kazandıracağı önceden belli olan bir jason statham, liam neeson, dwayne johson vs. filmine ya da daha büyük bütçeli süper kahraman filmine para yatırmak dururken gidip de bir fight club'a, plup fiction'a, ne bileyim goodfellas'a falan yatırmaz. adamlar da iş yapıyor, enayi değiller. sinemaya giden izleyici profili de değişti. gerçi bu saydığım filmler çıktıkları dönemde zaten bu kadar büyük değillerdi, kült olmak uzun bir süre gerektiriyor ama bu apayrı bir konu.

20 sene öncesinin iyi yönetmenleri artık ya prodüktörlük yapıyor, ya da kendi filmini kendi parasıyla çekiyor. yine mainstream değil. özel ilgi alanın değilse çoğundan haberin bile olmaz.

yeni oyuncular geliyor ama elinde tüfek tutan cgi rakunun yanında oynattıkları için oyunculuklarını gösteremiyor. özellikle marvel ve dc tüm yeni jenerasyonu kapatmış durumda. çoğunu ben de tanımıyorum. bir de şu var ki dediğin dönemler otör sinemanın hala var olduğu yıllardı. şu devirde her şey bu denli profesyonelleşmiş, oyuncuların film çekimine harcayacakları saat bile kontrata yazılmaya başlanmışken kimse kubrick gibi bir filmi 10 ayda çeken, oyuncusundan ışıkçısına bütün seti delirten manyak adamların tribini çekmez. vakit ve para kaybı. diğer tarafta çok daha temiz ve pahalı iş var. yeni oyuncuların hipnotize olmuş gibi süper kahraman filmlerine yönelmesinin sebebi bu olsa gerek.

kısacası, eskinin sineması artık entertaintment, gerçek sinema da indie sinema oldu. indie sinema pr yapmıyor, zaten çoğu film türkiye'de vizyona bile girmiyor. o yüzden iyi film izlemek için artık çaba sarf edip araştırmak lazım, önüne getirmiyorlar.
0
sir gawain
(27.09.18)
@sir gawain +1
ayrıca sinemada ROI (return on investment) süresi çok kısadır diğer sektörlere göre
ortalama filmi 6 ayda çekseniz, 3 ay da vizyonda kalsa yatırımınızın geri dönüşünü 9 ay sonra toplamaya başlıyorsunuz. bir çok sektörde bu süre uzun yıllarla ölçülüyor.
nakit sahipleri de bu sektöre yatırım yapıyor, ne kadar çok filmle yatırım yaparlarsa yüksek gelir elde etme ihtimalleri artıyor, bu kadar çok film olunca kalite de düşüyor
0
superb
(27.09.18)
Bence bağımsız sinema adına daha güzel bir dönemdeyiz. Oyunculuk olarak da gayet iyi oyuncular yetişiyor. Matrix serisinde keanu reeves'in mesela iyi bir oyunculuk sergilediğini söyleyemem. Şu an çok daha iyi oyunculuk örnekleri var.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(27.09.18)
bence her sey ayni seyrinde devam ediyor. Sanirim sorun artik daha cok film cekilmesi.

Yani ben bir ara dovus filmi furyasi hatirlarim. Sonra gelen romantik film furyasi. Simdi de super kahramanlar. Oluyor boyle.

Ama onun disinda ben sinemaya sanat olarak bakip entertainment kismini es gecmeyi cok sevmiyorum. yukaridaki ornekler gibi fight club olsun efendim pulp fiction olsun bunlar gayet de buyuk isimler oynatan entertainment sinemasi ama bu daha derin degerler tasidiklari gercegini degistirmiyor tabii ki.

ama bence bir diger sorun da herkesin her sey hakkinda konusabilmesi. Yani eskiden filmleri sadece belli baslardan dinlerdin. elestiriler oneriler bu film olmus veya olmamislar belli kriterlere gore secilirdi falan. simdi sosyal medya, elde twitter su bu olunca buyuk butceli filmlerin bu tebaaya gore cekilmesi de normal. o arkadaslar da malum papaya incil oku diyen insanlar cogunlukta.

ama ben super kahraman filmlerini seviyorum. cgi ile bir alip veremedigim yok. yani herkesin cok sevdigi heath ledger'in jokeri de bir super kahraman filminde mesela. her sey dozunda oldugu muddetce cagin getirdiklerinden zevk almak en guzeli.
0
tanaka
(27.09.18)
/Bruce yeni yapımlardan beğendiklerini yazar mısın izleyip biz de mutlu olalım madem. Karı koca evde hangi yeni yapım filmi izlesek kabız oluyoruz. Sorun bizdedir belki.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(27.09.18)
Ben hala koşa koşa takip ettiğim isimleri izlemeye gidiyorum.

Genel kanısı sinema izleyicisinin, bence dediğin gibi değil. Geçen sene İstanbul'da iki film festivalinin filmlerine gidebilme şansı yakalamıştım ve orada da insanlar bilet için deliler gibi kuyruğa giriyorlardı. Kimse yapılan işi beğenmese ve kimsenin yeni sinemadan umudu olmasa, kalkıp o sıralara girilmezdi bence.

Matt Damon, Orlando Bloom... bu isimleri takip etmiyorum, beni heyecanlandırmıyorlar. Diyeceğim o ki, çok subjektif bir konu. S. Lee seviyorsundur belki? Onun yeni filmine bakabilirsin?

Geçen sene Haneke, Coppola, Lanthimos gibi isimlerin yeni filmleri gösterildi. Östlund zevkten bitirdi, gebertti izleyiciyi. Yeni sinema daha ne yapsın? Dün Todos lo saben'i izledim, geçen hafta Ali Abbasi'nin Border'ini. Bu Kasım'da NBC filmi için Hollanda'ya gideceğim, Almanya'da hala ne zaman gösterileceği belirlenmedi çünkü. Kısacası, beni hala heyecanlandırıyor sinema ve bu seneden de çok umutluyum.
0
buf-e kür
(27.09.18)
@bos gezenin bos ustasi, geçişin kolay olsun diye izlemesi daha kolay amerikanvari bağımsızlardan söyleyeyim, hoşunuza giderse oradan devam edersiniz zaten. arlarında her türden film var, biraz bakınıp seçersiniz artık...
captain fantastic, the lobster, le tout nouveau testament, ex machina, district 9, raw, it follows, busanhaeng, true grit(en bağımlı bu aralarında ama güzeldir), what we do in shadows, pan's labyrinth, maps to the stars, split(bu da bağımlı), white bird in a blizzard, the neon demon, drive, thelma
0
Bruce
(27.09.18)
senaryolar bence de çok kötü, ama bu hızlanan dünyanın etkisi bence. Sevdiğimiz filmler 1980-90'lı yılların filmleri ve öyküleri. 2000'den sonra ise internet jenerasyonuna uygun filmler yapılmaya başlandı.

Bak çok net örnek vereceğim, ilk Jumanji filmi dramatik yapısı olan, Campbell'in "Hero's Journey" muhabbetine uygun, baba-oğul (aile) ve arkadaşlık ilişkisine fantastik bir yerden bakan aslında baya baya dolu bir film.

Şimdi gel 2017 yapımı "Jumanji: Welcome to the Jungle"ı izleyelim. Bugünün gençliğinin seveceği aksiyonlarla donatılmış ve bilgisayar oyununa girip role playing yapmalı bir dünya kurulmuş. Tamam güzel. Peki duygu ve karakter derinlikleri nerede? Yok. Sadece karşı cinsle iletişim kuramayan karton bir oğlan ile karton bir kız ve birkaç yan karakter daha var.

Dramatik yapı için uğraşılmıyor artık, anlatmak isteyip anlatamadığınız şey bence o.

Herkesin gidip "Her Şey Çok Güzel Olacak"ı bu kadar sevmesinin, mesela benim "As Good As It Gets"e bayılmamın sebebi bu. Ki Hollywood oyuncuları bile söylüyor, eskiden orta (ne blockbuster ne bağımsız) filmlere yer vardı. Bunlar yenilikçi filmlerdi. Şimdi bunların yapılması maddi olarak imkansız.(bir oyuncu demişti ama kim hatırlamıyorum)

Çünkü 150+ milyon dolarlık süper kahraman filmi yapmazsan tutmuyor. Bağımsızlar da kendi festivallerinde kendi çaplarında dolaşıyorlar.

Eğer 90'lar bugünkü kafayla yönetilseydi çok sevdiğimiz bir çok film çekilemezdi.

Ama tabii her dönem kendi tarzını yaratır, zamanının ruhu falan filan. Bu dönemden de "ah be ne filmdi" diyeceğimiz şeyler çıkacaktır.

son yıllarda en sevdiklerim: safety not guaranteed, a cure for wellness, little death, mother!, le tout nouveau testament,
0
nhk ni youkosu
(27.09.18)
(6)

"Neden iş değiştirmek istiyorsunuz?"

monogram
Selamlar,Bu soruya yanıt verirken ne kadar dürüst olmak doğru? "Neden iş değiştirmek istiyorsunuz?- İşimi sevmiyorum.- Ücreti beklentilerimi karşılamıyor - Belirsiz ortam, işleyişler kötü. - Kendimi geliştirebileceğim bir alan değil.Bir de "İleride kendinizi x alanında mı görüyorsunuz? Bu alanda kar
Selamlar,

Bu soruya yanıt verirken ne kadar dürüst olmak doğru?

"Neden iş değiştirmek istiyorsunuz?

- İşimi sevmiyorum.
- Ücreti beklentilerimi karşılamıyor
- Belirsiz ortam, işleyişler kötü.
- Kendimi geliştirebileceğim bir alan değil.

Bir de "İleride kendinizi x alanında mı görüyorsunuz? Bu alanda kariyer beklentiniz, hayalleriniz var mı?" sorusu var ki beni benden alıyor.

- Hanımefendi, param olsa, kendime yetebileceğim bir konumda olsam neden günümün 8 saatimi bilgisayar başında gözlerimi bozma pahasına abuk sabuk sayısal kodlarla harcayayım? Tek derdim toplumda ayakta kalabilmek için para kazanabilmeyi öğrenmek. İşimi iyi yapmak istiyorum çünkü buna ihtiyacım var. Neden bunlar hayalim olsun? Hayalim konser piyanisti olmak, antik dilleri öğrenmek, bir hastalığın aşısını bulmak, kanseri yokedebilmek falan olabilir ancak.

Bir iş görüşmesinde ne kadar dürüst oluyorsunuz? Bu konuda başınızdan geçen ilginç anılar var mı?

Teşekkürler.
0
monogram
(27.09.18)
iş hayatında dürüst olmak doğru olmadıgı gibi, iş görüşmesinde dürüst olmak hiç doğru değil
kendini pazarla, nasıl pazarlarsan pazarla. doğru mu söylüyorsun yanlış mı onu farketmek iknın işi
0
dafuq
(27.09.18)
-neden iş değiştirmek istiyorsunuz?
-mevcut işimde kendimi geliştiremeyeceğimi düşünüyorum ve aldığım ücret yaptığım iş oranında tatmin edici değil.

-ileride kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
-yaptığım işi kaliteli olarak gerçekleştirip, yeni ve gerçekçi fikir/yeni iş modelleri ile sektörde yeni bir bakış açısı kazandıran birisi olarak bilinmek istiyorum.
0
teritori
(27.09.18)
ben sonuncuda dürüst oldum, madem öyle 6 ay sonra kendini geliştirip işi bırakıp başka bir işe geçmeyeceğine nereden emin olabiliriz dedi, ben de "olamazsınız tabii ki, iş hayatı böyledir, siz de daha iyi bir fırsat bulsanız siz de gidersiniz" dedim.

kimin neyi duymak isteyeceğini bilemezsin, doğruluk her zaman prim yapmaz ama bu gibi cevabı olmayan durumlarda kendi doğrunu söylemen her zaman daha etik olur.
0
Bruce
(27.09.18)
Tuzun kuruysa bu saçma sorular sorulmaz zaten. Soruluyorsa ve senin de tuzun kuru, balls 1500 değilse yalandan sallarsın işte böylesine büyük bir şirkette bu pozisyon benim için mükemmel bir fırsat falan fişman.

Yok öyleyse baba malzeme bu self esteem göklerde zaten ver dürüst cevabını, işe almazsanız siz kaybedersiniz diyip geçersin.
0
bos gezenin bos ustasi
(27.09.18)
Genelde dürüst olurum çünkü karşımdakinin sınırlarımı bilmesini isterim. Durup dururken şunlar olursa çalışamam diyemeyeceğim için neden ayrıldınız diye sorduklarında düzgün bir dille anlatırım. Mesela ücreti düzenli alamamak hayatımdaki planlarımı etkiliyordu, yönetimin öncelikleri benim çalışma amacımla uymuyordu vs gibi.
0
curukturpkokusu
(27.09.18)
Başımdaki amirle uyumsuzluk işi bırakmama en iyi sebep. Bir defasında kendini stand-upçı sanan bir müdür toplu iş görüşmesi sırasında; '' sunduğunuz iş şartlarını kabul etmiyorum, zaten Koç Holding'in sahipleri benim yakınlarım diyen var mı aranızda ? '' diye aklınca esprili bir soru sordu hepimize. Kalkıp, 'evet ben varım' diyip çıkmıştım odadan.
0
heidi'nin dedesi
(27.09.18)
(17)

İstanbullular, Galata kulesi'ne hiç çıktınız mı?

nundu
Şu ana kadar konuştuğum İstanbulluların 10'undan 9'u hiç çıkmamiş Galata Kulesi'ne. Ben 4 kez İstanbul'a gittim, 3 kez kuleye çıktım. Gayet güzel bir etkinlik bence İstanbul için. Ya hatta bi kere İstanbullu baya meşhur gezi bloğuna sordum, o bile çıkmamıştı çok tuhaf geldi.Bi çeşit istanbullu olma
Şu ana kadar konuştuğum İstanbulluların 10'undan 9'u hiç çıkmamiş Galata Kulesi'ne. Ben 4 kez İstanbul'a gittim, 3 kez kuleye çıktım. Gayet güzel bir etkinlik bence İstanbul için. Ya hatta bi kere İstanbullu baya meşhur gezi bloğuna sordum, o bile çıkmamıştı çok tuhaf geldi.

Bi çeşit istanbullu olma coolluğu mu bu çikmamak? Mesela İzmirliler de saat kulesiyle foto çekilmez, biz izmirliyiz nişanidir saat kulesinin yanindan geçerken kuleyi takmamak. İstanbullu olmanin da olayi da Galata kulesine çıkmamak mı dhdhdh
0
nundu
(26.09.18)
Cikmadim. Yanina ise (dibi) sadece bir kez gittim.
0
dilemma of subscribtionability
(26.09.18)
benim 4-22 yaş arası istanbul'da yaşamış arkadaşım galata kulesi nedir onu bile bilmiyordu.
0
ya ben lan neyse
(26.09.18)
doğma büyüme istanbulluyum. ankara'da okurken yaz tatilinde üniversiteden arkadaşım istanbul'a gelmişti, ilk onunla gitmiştim galata kulesi'ne. ankara'dan istanbul'a gelen arkadaşı gezdirmek için yani. daha önce hiç gitmemiştim.
kız kulesi'ne de hiç gitmedim mesela.
0
pati
(26.09.18)
O kadar Ankara'da oturdum bi kere Atakule'ye çıkmadım ben de. Gezerken böyle denyoluklar hoşuna gidiyor da içinde yaşayınca meh diyorsun eriniyorsun. Her gün önünden geçtiğin hede oluyor.

Bana diyorlar Stockholm çok güzel şehir, şöyle hoş, böyle güzel vs. Bana para versen gene gidip gezmem Stockholm'de. Neden? İçinde yaşayan adama sıkıcı geliyor isterse Disneyland'de yaşa durum böyle.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.09.18)
ben çıkmak istedim ama hep bi aşırı kalabalık ve sıra bekleyen insanları gördüm bastım gittim.
0
killerbee
(26.09.18)
Gezme isteğim olduğunda önünde onlarca kişilik kuyruk oluyor hep, üşendim o kuyruğu beklemeye.

Olay manzaraysa çok daha güzel manzarası olan yerler var oralarda. Onlara gittim yani.
0
chicha
(26.09.18)
Evet çıktım ama çok ilgi çekici değil demek ki veya çok kalabalık olduğu için pek ilgi çekmiyor.
0
MaNOfTheYear
(26.09.18)
Çok pahalı değildi ya bence, 2 sene önce gittim en son hemen hemen hiç sira beklemeden çiktim cüzi bir miktara.

Topkapi, yerebatan sarnici, ayasofya, sultanahmet, dolmabahce falan da gezdim hep. Bunlarin arasinda mutlaka görmeniz gereken bence Dolmabahçe sarayı. Çok güzel, mutlaka gezilmeli diye düşünüyorum.
0
🌸nundu
(26.09.18)
Çıktım. Güzeldi. Yine olsa yine çıkarım.

Olmaz olsun öyle coolluk.
0
eeb
(26.09.18)
İstanbula gelen bir ark ı götürme amaçlı bir kere çıkmıştım
0
gazozailacatmauzmani
(26.09.18)
Çıktım.
Okul dönüşleri vapurdan el bile sallardım bazen aşıktım o zamanlar kuleye bile
Uzun zaman sonra yine bir gün Galata kulesi dahil bir Beyoğlu turu sonrası tatsız bir olay yaşadım şimdi ise onu görmemezlikten geliyorum böyle de bağdaştırırım hayatımı :D
0
esmeralda
(26.09.18)
5-6 yaşımdan beri İstanbul'dayım ama Kız Kulesi, Galata Kulesi (İstanbul'un en çok sevdiğim yapısıdır bu kule) gibi yerleri hep en değer verdiğim insanlarla görmek istemişimdir. Bunca zamandır İstanbul'un en güzel yerlerini gezmeyi hep ertelemiştim bu yüzden. Hep dibinden geçmiştim. Üniversiteden bir arkadaşım İstanbul'a gelip de oraya çıkmayı isteyince hayır diyememiştim (en sevdiğim kişi değildir kendisi) ve çıktım, bu sebeple de pişman oldum.


Bir de rivayet var, Galata Kulesi'ne kiminle çıkmışsan onunla evleneceğine dair. Umarım gerçekleşmez böyle bir şey :))
0
m e b
(26.09.18)
3-4 defa.
0
noluyo yaa
(26.09.18)
Gelen misafirleri cok goturdum. Hep altta bekleyip sigara icerdim. Bi keresinde israr ettiler de oyle ciktim.

Ek olarak dubai’de yasarken burj khalifa’ya da cikmadim. Empire state ve eiffel’e de cikmamistim. Oha yukseklik korkum var galibandjshsbsj
0
brkylmz
(26.09.18)
Dogma buyume istanbulluyum çıkmadım. Baska bir sehirden geldiginde dur o kadar yoldan geldim bir daha ne zaman gelicem diye gezersin falan da istanbulda yasayinca aman hep buradayim bir gun giderim elbet diye erteleme sansin oluyor.
0
ceann deas
(26.09.18)
12 yıldır istanbul’dayım, birkaç defa çıktım. gün batımından hemen önce çok hoş oluyor. topkapı’ya, dolmabahçe’ye, arkeoloji müzesine de gittim birkaç defa.
0
ozgur bir kusun hatirati
(26.09.18)
3-4 defa çıktım
0
insan opusen hayvandir
(26.09.18)
(7)

Mazda 323 Hatchback

deneme
İkinci el bir Mazda 323 Hatchback almayı düşünüyorum, sizce bu arabanın artıları ve eksileri nelerdir? Yedek parça vs sıkıntısı yaşar mıyım. Araba ilk arabam olacak, çocukluktan beri çok sevdiğim bir modeldir.
İkinci el bir Mazda 323 Hatchback almayı düşünüyorum, sizce bu arabanın artıları ve eksileri nelerdir? Yedek parça vs sıkıntısı yaşar mıyım. Araba ilk arabam olacak, çocukluktan beri çok sevdiğim bir modeldir.
0
deneme
(26.09.18)
Temizi kalmadı. Çok sorun çıkarır. Bir hafta radyatörden su akıtır, bir hafta marş kömürü biter, bir hafta bobin arızalanır, bir hafta alternatör cortlar. Arkası kesilmez.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(26.09.18)
Modeline göre değişir. Karbüratörlü eski kedi gözü mü? 1840 cc 114 bg olan mı hangisi?
0
bos gezenin bos ustasi
(26.09.18)
Daha almadığım için bilmiyorum, sadece şekil olarak çok beğeniyorum, tam da bütçeme uygun.
0
🌸deneme
(26.09.18)
ilk ciktiginda ne olay olmustu ya bunlar, 90larin ba$i.
0
cooperr
(26.09.18)
deveyi diken arkadaşı dinle, hiç bulaşma. çok yorgun o araçlar.
mekanik ve kozmetik olarak.
0
ayaklibalik
(26.09.18)
Ölmüş eşek almaktan farksız
0
Delay Fuze
(26.09.18)
Benim de cok hoşuma gidiyor ve 15-18 bin arasi bütçem var. Ama 2001 Fiesta alacağım bunlarin yerine. Mazdalarin kilometreler uçuk.
0
the kene
(26.09.18)
(10)

tanıklık etmek isteyeceğiniz 3 an

ilkot
dünya tarihi boyunca tanıklık etmek istediğiniz 3 anı sıralar mısınız?bahsettiğim bir dönem değil, sadece bir an ve müdahale de edemeyeceksiniz hayalet gibi izleyeceksiniz. örneğin ateşin bulunması, hitlerin intihar ettiği an, kennedy suikasti gibi.
dünya tarihi boyunca tanıklık etmek istediğiniz 3 anı sıralar mısınız?

bahsettiğim bir dönem değil, sadece bir an ve müdahale de edemeyeceksiniz hayalet gibi izleyeceksiniz. örneğin ateşin bulunması, hitlerin intihar ettiği an, kennedy suikasti gibi.
0
ilkot
(26.09.18)
Hiroshima'nın bombalanması.
İkiz kulelere saldırı.
Olof Palme suikasti.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.09.18)
ebeveynlerin ilk tanışma anları
atatürk'ün hemen yanında çanakkale savaşı
hz. muhammed'in peygamber olduğu safha (ne kadar doğru ne kadar hurafe görmek isterdim)
0
orijinal nick bulamadim
(26.09.18)
*Ataturk'un Meclis'te konusmasi
*ilk mekigin firlatilisi
*Amerika'da radyodan uzaylilar dunyayi isgal etti diye duyuru yapilan gun
*Woodstock 69 konser gunu
0
jimicik
(26.09.18)
Atatürk'ün İzmir'e girişi
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a girişi
Adnan Menderes'in asılması
0
silah taciri
(26.09.18)
cumhuriyetin ilanı.
amerikanın ilk keşfi.
ilk telefonu keşfetme anı
0
buiret
(26.09.18)
• atatürk'ün onuncu yıl nutku

• atatürk'ün askerlerin kelime-i sahadet getirerek sekiz metre mesafedeki dusmana hücum ettigini soyledigi yer

• titanic'in batisi/deniz ustundeki son akşamı

• annemle babamin dugunu

cok var ama dörtle sinirladim :)
0
tabudeviren
(26.09.18)
-atesin bulundugu an

-thomas edison'un ampulu icat ettigi an

-steve jobs'in kovuldugu an
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.09.18)
26 agustos 1922 buyuk taarruz.
hiroshima'ya atom bombasi atilmasi.
istanbul'un fethi.
0
baldur2
(26.09.18)
dört oldu ama daha da artar gibi:
elektriğin icat edildiği an.
telefonun icat edildiği an. o ilk konuşma mesela. sevinçten kafayı yemişlerdir herhalde.
neil armstrong'un aya ilk ayak basışı. benim için küçük insanlık için büyük adım demesi.
bir de wright kardeşlerin 1903'te yaptıkları ilk uçuş.
0
puc
(26.09.18)
-Jül Sezar'ın öldürülme anı
-Paşanın samsun a çıkışı
-Woodstock 1969(hayaley mayalet dinlemez ortama müdahale ederdim valla. Kimse tutamazdı)
0
eazy
(26.09.18)
(7)

kagit parayi kaldirsak

000000
komple dijitale gecsek herkes banka karti kullansa 50 kurusluk alisveris bile vergilense, vergi kacirmalar falan bitmez mi? devlet icin iyi olma mi? boyle bir karar alabiliyor mu ulkeler?
komple dijitale gecsek herkes banka karti kullansa 50 kurusluk alisveris bile vergilense, vergi kacirmalar falan bitmez mi? devlet icin iyi olma mi? boyle bir karar alabiliyor mu ulkeler?
0
000000
(25.09.18)
Başka katakulli bulut bu insanlar
İnsanınızın vergi kaçırmasına güveniyorum
0
fasulyek
(25.09.18)
Bir kaç sene önce gelişmiş ama küçük bir ülkenin fiziki para kullanımını kaldırdığını hatırlıyorum, kuzey ülkelerinden olabilir.

Yani tabi ki mümkün, ama ondan önce vergi sistemimizde bir reform yapılmalı.

Bize çok uzak şimdilik yani.
0
John Bloor
(25.09.18)
Gelişmiş ülkelerde mümkün. Pratikte zaten kimse nakit para kullanmıyor bazı ülkelerde.

Ama bizde o iş olmaz keşke olsa.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.09.18)
İyi de o zaman ağababalar nasıl ceplerini dolduracak.

Sen sanıyor musun ki tepedeki adamlar ister böyle bir şey
0
bana her yer cehennem
(25.09.18)
Kağıt paranın kaldırılmasıyla ilgili başka sorunlar da var. Öncelikle nakit kullanmanın verdiği anonimlik var, devletin bunu elinden alması güzel birşey değil. Üstüne kağıt para olmayınca tüm mal varlığın devletin kontrolünde olacak. Bankalara ve devlete bu kadar güveniyor musun?
0
Haldamir
(25.09.18)
silah-uyusturucu vb. ticaretler nasil yapilacak peki?
0
brkylmz
(25.09.18)
eksisozluk.com

Burda yazmıştım geçmişte şimdi hatırladım.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.09.18)
(7)

outdoor montlar

blue eyes white dragon
su ismini sıklıkla duyduğumuz north face columbia montları ya da ceketleri kullanan arkadaşlar varsa yardim etsinler.bu montlar ceketler gercekten ise yarıyor mu? paranin hakkini veriyorlar mi. yoksa para tuzagi mi? şu günlerde geceleri 4 derecelere su saatte de 10 derce kışları da eksileri gören ye
su ismini sıklıkla duyduğumuz north face columbia montları ya da ceketleri kullanan arkadaşlar varsa yardim etsinler.

bu montlar ceketler gercekten ise yarıyor mu? paranin hakkini veriyorlar mi. yoksa para tuzagi mi?


şu günlerde geceleri 4 derecelere su saatte de 10 derce kışları da eksileri gören yerdeyim.

varsa başka önerilerinizi de alırım.
0
blue eyes white dragon
(24.09.18)
nautica'ya bakmanı tavsiye ederim
0
az icilmis izmarit
(24.09.18)
Yek yea bir farkı. Outdoor da var normal bomber jacket da var. Kutba 300 km'de yaşıyorum hiç öyle outdoor falan kullanmıyorum kaldı ki sabah 6'da karanlıkta bisikletle işe gidiyorum. İçine fleece jacket giyince yanıyorsun 0 derecede bile.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
O paranin hakkini vermiyorlar aslinda. Ben yillardir bunlari kullanan biri olarak soyleyeyim, marka takintisindan dolayi aldim hep zamaninda. 3 kati para verdigin o columbia mont sana ortalama markanin muadil montunun 3 kati performans falan saglamiyor.
KEsinlikle o paralarin hakkini vermiyor. Kotu montlar demiyor bak ama o fiyatlari hakedecek performans yok. F/P olarak dengesizler.
Yillardir botundan ayakkabisina, montundan fleece, softshell cekedine, beresine eldivenine varana kadar North face/columbia/jack wolfskin uclusunu kullanan biri olarak soyluyorum. Marka iste olay o. 4'te bir fiyatina ayni isi gorecek urun alabilirsin. Marka giyiyor desinler diye aldim hep. Ustumde bir banka muduru maasi tasiyorum diye kendimi bir b*k saniyordum iste.
0
stavro
(24.09.18)
abi o outdoor markaları genelde dağcı montu falan yapar.

onlarda da amaç hafif olması rüzgar ve su geçirmemesidir. yani hareket etmediğin sürece ısınamazsın

ısıtacak bir mont istiyorsan eğer kaz tüyü tavsiye ederim.

2011 de kaz tüyü nike mont aldım mağaza fiyatının 3 te birine hala giyiyorum onu geçtim.

hem hafif, hem sıkıştırabiliyor çantaya, bundan daha da iyi ısıtan bir şeyle karşılaşmadım, var bi sürü montum parkam ama bu kaz tüyü başka.

2000li yıllarda kaz tüyü montlar yeni çıkmıştı bir de o zaman sağlam bi kaz tüyü montum vardı, sobaya değdirdim, ortalık tüy duman oldu yoksa o bile bu güne kadar gelirdi :)

kaz tüyü montların bazıları üstüne tam oturmazsa, kalıbına uygun olmazsa michellen bebeği gibi olma ihitimalin de var.
0
killerbee
(24.09.18)
soğuktan koruma açısından çok bir farkları yok. esas farkları daha sıcak bir yere girdiğinde anlaşılıyor; kolay kolay terletmiyor.

ve elbette daha dayanıklı. çok uzun gidiyor...
0
babilbaligi
(25.09.18)
iyi de madem overrated dağcılar nasıl ölmüyorlar o soğukta bu markalarla?
0
2 tostos turan
(25.09.18)
giyim şekilerine bak, montları oldukça portatif ama içlerine özel kumaşlardan içlik, özel kumaşlardan polar benzeri şeyler giyiyolar.

şimdi bu nano teknolojik kumaşlar zaten aşırı pahalı, hepsini almaya kalksan dolarlar havada uçuşur.

hem normal atlet, üstüne gömlek, sweetshirt, uzun kollu tişört giyen insanların giyim tarzına uymaz ki.
0
killerbee
(25.09.18)
(6)

Bitkisel protein vs hayvansal protein

ya ben lan neyse
demirde olduğu gibi fark ediyor mu bu da?yoksa vücut için hiçbir farkı yok mu?
demirde olduğu gibi fark ediyor mu bu da?

yoksa vücut için hiçbir farkı yok mu?
0
ya ben lan neyse
(24.09.18)
hayvansal proteini sindirmek bitkisel proteini sindirmekten daha zordur. daha fazla enerji harcanır, metabolizmayı yavaşlatır. bitkisel protein tüketmek vücut için daha yararlıdır. başlıca bitkisel protein kaynakları; nohut, yeşil mercimek, badem içi, tofu..

ayrıca hayvansal protein almak için tüketilen besinlerde(kırmızı et) çok fazla sinir hücresi vardır. çok fazla kırmızı et tüketmek, uzun vadede anksiyeteye neden olabilir.
0
dire straits
(24.09.18)
İhtiva ettikleri amino asitler farklıdır. Birbirine ikame olamaz.
0
oguz altun
(24.09.18)
Oguz Altun
Yanılıyor.

Şimdi bir biyoyararlılık mevzusu var yok değil. Öte yandan hayvansal gıdanın vücuda olan olumsuz etkileri bu biyoyararlılık üstünlüğünün yanında çok daha fazla.

Oksidatif olması, kanser riskini arttırması, lif içermemesi, kalsiyum eksikliğini tetiklemesi, kolesterol içermesi vb negatif yanları var hayvansal gıdaların. Yoksa evet daha yüksek protein içeriyor ama o kadar sadece. Ki bu kadar fazla proteine ihtiyacı yok insanların. Vegan sporcular varken hele 2 halter kaldırıp bana bitkisel protein yetmiyor demek anlamsız.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
Bitkisel proteinin kullanılabilirliği ile hayvansal proteinin kullanılabilirliği aynı değil; biri %90 kullanılırken diğeri %60 kullanılır. Onun dışında bitkiseller eksik aminoasit barındırıyor, vücut sistemsel olarak protein geldiğinde onu aminoasitlere yıkıp aminoasit havuzuna atar, tüm aminoasitler mevcutsa ihtiyacı olan yerlere gönderir. O nedenle bitkisel aminoasitler ya diğer bitkisel aminoasitlerle kombine edildiğinde ya da yanında hayvansal protein tüketilirse işe yararlılığı artabiliyor.
0
angelus
(24.09.18)
Google'a sorulduğu zaman farklı amino asitler ihtiva ettiği görülüyor zaten.
0
oguz altun
(24.09.18)
"İhtiva ettikleri amino asitler farklıdır. Birbirine ikame olamaz"

9 tane esansiyel aminoasit var.

Fenilalanin, valin, trionin, triptofan, lösin, izolösin, metiyonin, histidin, lisin.
Bu 9 tanesi de günlük yenebilecek bitkisel gıdalarda mevcut. Geri kalanları vücut diğer aminoasit zincirlerinden sentezleyebiliyor ki diğer aminoasitler de zaten bitkisel gıdalarda mevcut.

Şu yok! De bana ben de tamam diyeyim madem.

Yanlış biliyorsunuz, yanlış yönlendirmeyin insanları.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.09.18)
(8)

Kablosuz kulaklığı boyuna tutturmak

bos gezenin bos ustasi
Bi kablosuz kulaklık aldım ama manyetiği yok. Buna bir şeyler uydurmam lazım kullanmadığım zamanlarda boynumda durması için. Fikirleri alalım :)
Bi kablosuz kulaklık aldım ama manyetiği yok. Buna bir şeyler uydurmam lazım kullanmadığım zamanlarda boynumda durması için.

Fikirleri alalım :)
0
bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
caps at sağında solunda delik varsa ince bir ip bağlayabilirsin. delik yoksa etrafından bağlamalı bir şekilde iki kulaklığı birbirine bağlamak gerek yada daha ileri seviyesi bir aparat yapacaksın boynunda iple hazır duracak kulalıklar onun içine oturacak.

yani istediğin boynunda düşmeden dursun kullanacağın zaman hop hemen kulağa takıp devam edeyim?
0
basond
(24.09.18)
Evet. Fakat ip olmaz. Ben aslında mıknatıs iliştirmeyi düşünüyorum ama nasıl yapacağımı çözemedim. Eğer aliexpress te falan sorunu direkt çözen bir aparat varsa alayım hallolsun diye sormuştum.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
açıkçası şu an gearbestte bakıyorum pratik bir fikir var mı diye ama mıknatıs olursa boynunuzda nasıl duracak ki iki kulaklık birbirine yapışıp kalacak mıknatıslara ip bağlarsan ancak olur o da
0
basond
(24.09.18)
Kulaklık true wireless değil şu şekilde; www.rlvntstore.se

Çıkardığımda boynumda durmuyor boyu çok kısa düşüyor. Bu iki hoparlör kafadan yapışsa her şey hallolacak:)
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
kablolu kulakliklarin bazilarinin kiskaci oluyor, onlardan bi tane söküp kablosuz kulakliga taktim ben. tisorte kistiriyorum, ama benim kablosuz kulakligimin kablosu(?!) biraz uzun, enseye geliyor. xiaomi olandan.
0
icim urperiyor
(24.09.18)
ha cikarinca dursun diyorsan kiskac isini gorur. bi tarafi uzun birak, tisortun sagindan ya da solundan sallandir gitsin.
0
icim urperiyor
(24.09.18)
boşuna caps istemedik şundan düşünüyorum bende
m.gearbest.com

abi uzunsa mıknatıs yapıştıracaksın 2 tane sorun çözülecek kısa ise enseye/boyna ufak mandal iş görür +1
hatta ataç bile kurtarır seni
0
basond
(24.09.18)
bende de bu kulaklık var,

www.eldorado.ru

sarj yeri aynı kulaklıkların, ama bende ürünün içinden sarj yerine takıp çıkarılabilen kıskaç çıktı.
0
tom creo
(25.09.18)
(2)

kedi aşısını geciktirmek

hede hodo
bunun bi toleransı var mıdır? atıyorum karma aşısının zamanı gelmesi ardından 10 gün sonra vurdurmak problem mi? (iş guc sebebiyle goturememeden dolayı)
bunun bi toleransı var mıdır? atıyorum karma aşısının zamanı gelmesi ardından 10 gün sonra vurdurmak problem mi? (iş guc sebebiyle goturememeden dolayı)
0
hede hodo
(24.09.18)
bizim köpeklerin rutin aşıları için maksimum 2-3 gün gecikebilir diyordu veteriner.
0
elorelia
(24.09.18)
Bizim kedinin 8 senedir aşısı bile yok. Abartmayın.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
(15)

en sağlıklı kuruyemiş?

mor.inek
Merhaba,gereksiz yere tatlı, çikolata ve bisküvi gibi şeyleri tüketmek yerine kuruyemiş yiyim diyorum. kızarmış yerfıstığı çarptı gözüme onu aldım ama iyi mi yapıyorum bilmiyorum, en azından ağzımı oyalasın çünkü çikolata yesem 3-4 tane arka arkaya hiçbir iğrenme duymadan yiyebiliyorum. Hangi kuruye
Merhaba,

gereksiz yere tatlı, çikolata ve bisküvi gibi şeyleri tüketmek yerine kuruyemiş yiyim diyorum. kızarmış yerfıstığı çarptı gözüme onu aldım ama iyi mi yapıyorum bilmiyorum, en azından ağzımı oyalasın çünkü çikolata yesem 3-4 tane arka arkaya hiçbir iğrenme duymadan yiyebiliyorum. Hangi kuruyemişi yesem daha sağlıklı olur, hem biraz tok tutsun da aklıma çikolata gelmesin?
0
mor.inek
(24.09.18)
Beyaz leblebi
0
kablelvuku
(24.09.18)
sağlıklı mı çok bilmem ama baharatsız nohut olabilir
0
isimsiz uye
(24.09.18)
çiğ badem
çiğ fındık
ceviz
yer fıstığı da yiyebilirsiniz bu arada. yalnız yediğiniz miktarlara dikkat edin. bir avuç yenmesi tavsiye edilir günlük.
0
veritaslibertas
(24.09.18)
kavrulmamis kuruyemisler. ceviz ve badem iyidir. miktar olarak bir avucu gecmemesi tavsiye edilir.
0
telaffuzu cok tatli fransizca kelime
(24.09.18)
Kesinlikle kuru erik antioksidan oranı en yüksek. Aynı zamanda lif oranı iyi kabızlığa birebir.

Ceviz gümüş iyonu olan tek besin.

İncirde çok iyi ve sağlıklı.
0
Fritz-X
(24.09.18)
tuzsuz kabak çekirdeği.
0
since1907
(24.09.18)
Kavrulmamış tuzlanmamış olanlar. Kaju da olur, ceviz de olur, fıstık da.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
@fritz-x : miktar olarak ne kadar olmalı peki?
0
🌸mor.inek
(24.09.18)
çiğ fındık badem bildiğim kadarıyla oldukça faydalı ve kavrulmadığı için zararsız yağ vs anlamında
0
acan99670
(24.09.18)
leblebi hariç ve kavrulmamış olmak ve abartmamak koşuluyla hepsi sağlıklı.

leblebi = un
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.09.18)
bunların hiçbiri benim çikolata isteğimi götürmez, ama seni bilmiyorum... Ben şöyle yapıyorum, en kalitelisinden hurma alıyorum(köfte kadar, dışı parlak) içini açıp fındık koyuyorum, dışını hafif ıslatıp kakaoya buluyorum. Çikolata isteğini tamamen götürüyor, bayaa da lezzetli. Yer fıstığıyla da deneyebilirsin. Bademle de.
0
megalomaniac
(24.09.18)
@megalomaniac: hocam kalori....
0
🌸mor.inek
(24.09.18)
Tuzlanmamış, kavrulmamış ceviz, fıstık, kaju vs protein içerdiği için öyle fazla yiyemezsin tıkar.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.09.18)
Çikolata yiyeceğine, veya avuç avuç kaju fıstık vs. yiyip yine tatlı ihtiyacını gideremeyeceğine, bundan 2 tane ye, bişey olmaz :)
0
megalomaniac
(24.09.18)
çiğ olanları ve bakliyat veya mısır kökenli olmayanların hepsi sağlıklı ama yerli olmalı, ithal ceviz bile sıkıntılı.

Kavurma işinde un kullandıkları hem de yararlı yağların yapısı bozulduğu için sıkıntı oluşuyor ama kavrulmamış yiyemiyorsanız evde kendiniz kavurabilirsiniz.

Not: Çiğ kaju alerji, kaşıntı yapabilir bunun çiğ olanına dikkat edin.
0
gezegen olan pluton
(24.09.18)
(4)

Büyük boyutlu dosyayı gönderememe sorunu

tekil3.şahıs
10 yıldan belki fazla olan çekim videolarını arkadaşlarıma göndermek istiyorum ama whatsapp gruptan gönderemedim, facebook messengeri denedim yine olmadı.Acaba bu konuda ne yapabilirim ?
10 yıldan belki fazla olan çekim videolarını arkadaşlarıma göndermek istiyorum ama whatsapp gruptan gönderemedim, facebook messengeri denedim yine olmadı.

Acaba bu konuda ne yapabilirim ?
0
tekil3.şahıs
(23.09.18)
Wetransfer
0
westblack
(23.09.18)
Cloud
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
google drive.
0
praetor
(23.09.18)
Drive’a yükleyip bağlantıyı paylaşın. Hem yedeklemiş olursunuz bir yandan da kaybolmaz.
0
alwayschargeneverbend
(24.09.18)
(1)

Adana balkon küçük sinek/böcek

tar minastir
Adanaya yeni tasindik. Balkonda keyif yapalim dedik aksam kucucuk sinekcikler doldu her tarafa en az 30-40 tane vardi. Yemeklerin icine girdiler pic oldu hersey keyfimizin de icine ettiler. Mutfaktan balkona kapi var tum kapiya yapistilar mutfaga doldular. Bunun bir cozumu var midir?
Adanaya yeni tasindik. Balkonda keyif yapalim dedik aksam kucucuk sinekcikler doldu her tarafa en az 30-40 tane vardi. Yemeklerin icine girdiler pic oldu hersey keyfimizin de icine ettiler. Mutfaktan balkona kapi var tum kapiya yapistilar mutfaga doldular. Bunun bir cozumu var midir?
0
tar minastir
(23.09.18)
Tel şart tüm pencerelere. Kapı da kapalı duracak veya kapıya da tel takılacak. Başka çaresi yok.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
(13)

son 2 haftadaki en fovori sarkiniz

Leonardo~Da~Vinci
nedir efendim?benimki sudur: Dan Balan - Numa Numa 2 (ve bence 2018'in en iyi sarkilarindan biri)- https://youtu.be/jKcBZlPHC3omutlu haftalar diliyorum hepinize:)
nedir efendim?

benimki sudur: Dan Balan - Numa Numa 2 (ve bence 2018'in en iyi sarkilarindan biri)

- youtu.be

mutlu haftalar diliyorum hepinize:)
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.09.18)
Rob Dougan - Furious Angels Instrumental

m.youtube.com
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
Birkaç yıl aradan sonra yine yeniden:
Moby- Extreme Way
m.youtube.com
0
Amaranta ursula
(23.09.18)
Şunu loopa aldım taklıyorum:

Milky Chance - Stolen Dance

www.youtube.com

Dinlemesi kolay, hareketli...

Bu 2013'te çıkmış ama ben duymamış mıyım? Yoksa unutmuş muyum? Böyle bir şey olabilir mi? B12'me baktırmam gerek.
0
idexo
(23.09.18)
tatildeydim ve orada en çok şunları dinledim-dinlemek zorunda kaldım.
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com (canlı olmayan bir varlık için yazılmış en "güzel" sözler olabilir asjlkdas)
0
Bruce
(23.09.18)
Benimki modern talking - brother louie (remastered)
Link eklemeye üşendim ama
0
bokmuhendisi
(23.09.18)
sopiro
(23.09.18)
lion de la Turquie
(23.09.18)
Türkçe
Gökhan Kırdar - Fayton
www.youtube.com

Yaban
The Irrepressibles In This Shirt
www.youtube.com
0
Amory Lorch
(23.09.18)
micah p. hinson - small spaces
www.youtube.com

size de mutlu haftalar.
0
misterturist
(23.09.18)
datnet
(23.09.18)
eksi sozlugun tatli insani
(23.09.18)
arada gelir kendini loop'a atar www.youtube.com
0
saveur
(23.09.18)
Apaçilik mode on

Nas - N.Y State of Mind
www.youtube.com
* Adamın girişte ''i don't know how to start this shit'' dedikten sonra rap tarihinin en güzel parçalarından birini atması.. 1 haftadır ara ara bunu dinliyorum.

Lena del rey reis 2 parça paylaştı geçenlerde. Onları da dinliyorum. Allah başımızdan lena del rey'i eksik etmesin amin.

Arada eminem'in son albümü dinliyorum gayet güzel.

ve
Asap Rocky - Praise the Lord
www.youtube.com

''i came, she came...''

apaçilik mode off
0
eazy
(24.09.18)
(3)

Kamuda İhbar süresini beklemeden istifa vermek

algoritma uzmani
Arkadaşlar merhaba, ben bir kamu kurumunda sürekli işçi pozisyonunda çalışan birisiyim. Artık takatim kalmadığından yarın çat diye istifa verip çıkmayı planlıyorum. Aslında benim için tak diye değil, uzun süredir düşünüyordum ancak amirlerin haberi yok tabii. Yani şöyle diyeyim, suratlarını görmeye
Arkadaşlar merhaba, ben bir kamu kurumunda sürekli işçi pozisyonunda çalışan birisiyim. Artık takatim kalmadığından yarın çat diye istifa verip çıkmayı planlıyorum. Aslında benim için tak diye değil, uzun süredir düşünüyordum ancak amirlerin haberi yok tabii. Yani şöyle diyeyim, suratlarını görmeye tahammülüm yok. Ancak 1.5 senedir çalıştığım için önceden haber vermem gereken bir ihbar sürem bulunuyor. Fakat ben dakika duramayacağım, yarın sabahtan istifamı verip arkama bile dönmeden gitmek istiyorum. Kamuda bu işler nasıl işler, benden tazminat talep ederler mi? Zaten moralim bozuk, bir de tazminat ödemeye kalkarsam çıldırırım. Nasıl yapar, nasıl ederiz? (bakın bir dakika bile duramam diyorum)
0
algoritma uzmani
(23.09.18)
normalde memurlar 10 gün işyerine mazeretsiz gelmezlerse istifa etmiş sayılırlar diye biliyorum. ancak işçi statüsünü bilmiyorum
0
yemrem
(23.09.18)
Yani bu riski almak zorundasın. İhbar çıkartırlar sana üzülürsün dediğin gibi akıl alır gibi değil yaptığın hareket
bu delikanliligi yaparsan,ödersin parasını bide seni kovduklarini düşün ihbar ve kıdemi sen alacaktin öyle bir peşine düşersin ki para vermeye cildiran insan para almaya adam öldürür derim
0
protrek
(23.09.18)
Öncelikle istifa dilekçeni ver. Verirken de öyle ben bunaldım sıkıldım yazma. Kendi işimi kuracağım falan yaz mazeret olarak. Öbür türlü dönmen imkansız olur. Şu an öyle düşünmüyor olsan da böyle yap sen gene de.

Sonrasında da git rapor al. İstifa dilekçemi verdikten sonra raporuna kimse karışmaz. Amirlerine düzgün biçimde amirim uğraştığım şeyler var ben istifamın sonucunu bekliyorum dersin bir şey demezler. Derlerse de idari soruşturma açsınlar zaten istifa edeceksin bir şey olmaz.

Ben böyle yaptım.

Tazminat ise polissen falan ödersin. 8 sene 10 sene süreleri var kurumuna göre. Kefalet senedin yoksa o da yoktur gerçi.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
(4)

Ankara Yenimahalle Fotoğrafçı

kozmosta bir nokta
Nüfus müdürlüğünün yakınlarında biyometriği ucuza çeken fotoğrafçı var mıdır? Bi de genelde yaklaşık ne kadar biyometrik foto çekimi?
Nüfus müdürlüğünün yakınlarında biyometriği ucuza çeken fotoğrafçı var mıdır?
Bi de genelde yaklaşık ne kadar biyometrik foto çekimi?
0
kozmosta bir nokta
(23.09.18)
Var ama ne kadar bilmiyorum fiyatı.
0
kirmizi kart
(23.09.18)
Emniyetin içinde var pasaport dairenin orda kapanmadıysa ucuzdu.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
@bos gezenin bos ustasi emniyete değil nüfus müdürlüğüne gidiyorum. Eskiden pasaport için emniyette hallediliyordu ama artık nüfus müdürlüğü yapıyormuş o işi. O yüzden fotoğraf çekiyorlar mı emin değilim.
0
🌸kozmosta bir nokta
(23.09.18)
goo.gl

hemen dibinde kodak var hocam.
0
tolgan
(23.09.18)
(2)

kaka yaparken kediniz

yuvarlanantencereninkapagi
suratı, vücudu nasıl oluyor? tam kasilirken gözlerini kapatıyor, acı mi duyuyor acaba :(( kakasi da biraz sıvı olunca bir rahatsızlığı mi var diye suphelendim.
suratı, vücudu nasıl oluyor? tam kasilirken gözlerini kapatıyor, acı mi duyuyor acaba :(( kakasi da biraz sıvı olunca bir rahatsızlığı mi var diye suphelendim.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.09.18)
Bizimkinin suratı hiç değişmiyor tam konsantre yapıyor haha. Upuzun, kuru sosis gibi salıyor. Nasıl yem verdiğiniz önemli ve yediklerinizden ikram etmeyin bu da önemli.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
:)) bir yerde kedilerin kaka yapmaktan çok keyif aldıklarını okumuştum. benim yavşak olan bir patisini havaya kaldırır pişkin pişkin suratıma bakardı (resmen sırıtırdı böyle). hanım evladı olan utanırdı arkasını dönerdi. tuvalet halleri geldi aklıma da özledim bak :(
yediklerinde bir değişiklik oldu mu? veya çaktırmadan bir şeyler yemiş, süt içmiş vs olabilir mi? bir süre yediklerini ve tuvaletini takip et. umarım dönemsel bir şeydir ve pisicik sağlıklıdır :)
0
pati
(23.09.18)
(4)

Montajı kolaylaştıran ürünler

efreet sultan
Şöyle bir araştırma yapıyorum. Atıyorum kapı kolunu normalde 15 dakikada değiştirirken bu yeni ürün ile 1 dakikada pratik bir şekilde hallediyorsun.kapı kolu geldi aklıma ama başka neler olabilir/vardır? musluk, ampül filan belki? millet bunlara ne isim vermiş diye bakmak istiyorum. böyle bildiğiniz
Şöyle bir araştırma yapıyorum. Atıyorum kapı kolunu normalde 15 dakikada değiştirirken bu yeni ürün ile 1 dakikada pratik bir şekilde hallediyorsun.

kapı kolu geldi aklıma ama başka neler olabilir/vardır? musluk, ampül filan belki? millet bunlara ne isim vermiş diye bakmak istiyorum. böyle bildiğiniz bazı şirketlere ait ürünleri biliyorsanız onlar da işime yarar. bir ara sanki egepen'in bu tarz pratik penceresi vardı.
0
efreet sultan
(22.09.18)
montaji kolaylastiran urunler mi?

montaji kolaylasan urunler mi?

sarjli vidalama montaji kolaylastiran bir urun.

kapi kolu aslinda uzun suredir asagi yukari ayni teknoloji (ayni tipler icin). o yuzden ornegi anlamadim.

montaji degil de demontaji kolaylasan urune ornek olarak cevir-ac kapakli siseler verilebilir. eskiden acacak ariyorduk, artik bira gazoz kapaklari cevirip acilabiliyor. cok yaygin degil sanirim yine de. bi kac yerde de cevirmeli degil de gecmeli tasarruf lamba gormustum ama duy da uygun olmasi lazim.

farazi bir ornek gerekiyorsa da ben kablo karmasasini bitirecek bir sey isterdim. evdeki her seyin zeminden enerji alarak kablosuz calismasi gibi.
0
icim urperiyor
(22.09.18)
@icim urperiyor

evet başlığım hatalı olmuş. kapı koluyla alakalı aslında demek istediğim şöyle bir şey:

www.youtube.com

adamlar kendilerince bir ürün yapmışlar, buna da isim vermişler. ben de böyle örnekler istiyorum.
0
🌸efreet sultan
(23.09.18)
Modüler diyebiliriz sanırım bu tip ürünlere. Genellikle tüketicinin birinci önceliği şekil, sağlamlık vs olduğu için ve bozulanı komple değiştirmek mevcut sanayinin çarkını daha hızlı döndürdüğü için modüler ürünler nadiren rastlanan şeyler.

Ikea'nın koltuk takımı var her bir bölmesi ayrı ayrı satılıyor mesela. Bir örnek olabilir.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
Yine modüler telefon örneği olarak (bkz: fairphone)
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
(8)

ucuz yaş kedi mamasından işkillenmeli miyim?

lucky strike
selamlar, felix'in bütün yaş mamaları 2 lira filan olmuş. son kullanma tarihleri yakındır sandım ama 2020 yazıyor. huysuzlandım, huysuzlanmalı mıyım?
selamlar, felix'in bütün yaş mamaları 2 lira filan olmuş. son kullanma tarihleri yakındır sandım ama 2020 yazıyor. huysuzlandım, huysuzlanmalı mıyım?
0
lucky strike
(22.09.18)
Migros'tan aldıysan sokak hayvanları için dönem dönem bu tip indirimleri oluyor, şu anda da indirim dönemindeydi sanırım işkillenecek bir durum yok.
0
angelus
(22.09.18)
Ama çok kalitesiz mamalar olduğunu da belirteyim. Market mamaları böyle. Burger king gibi hatta daha kötü. Evdeki kedi hiç yemese daha iyi
0
mutlusismankedi2015
(22.09.18)
Market mamalarını kesinlikle tavsiye etmiyorum. Felix, whiskas vb.
bi ara indirimde diye bende almıştım epeyce. Bizimki bi tanesini yedi komple geri kustu. Veterinere danıştım tavsiye etmiyorum dedi. Ben de sokak kedilerine dağıttım.
0
sylow
(22.09.18)
Benimki çılgınlar gibi yiyor. Ucuz diye iki paket aldım, bazen böyle cömertliklerim vardır. Kedimi sürprizlerle şaşırtırım.
0
yirmisantim
(22.09.18)
4 ekim nedeniyle kampanya var
0
bradshaw
(22.09.18)
Benimki de cilginlar gibi yiyiyor. Hem ucuz, hem sevdi. Acayip bi win-win durumu yasiyoruz :D Ama bizimki sokak kedisi, evlat edindik, belki genetik olarak ne bulsa yemege yatkindir diycem ama yemek secer bizim manyak. Alin bence, sikinti yok.
0
superfluid
(22.09.18)
Her sene bu zamanlarda büyük marketlerin çoğu indirim yapıyor zaten 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü sebebiyle.
0
ms brownstone
(23.09.18)
1. Islak mama ana gıda olmamalı.
2. İndirim olabilir stok eritmek için vs fiyattan değil markadan ve içindekiler kısmından işkillenmek gerek.

Wheat free olmalı kedi maması. Perfect fit, royal canin, hill's falan nispeten iyi markalardır. Purina One serisi gibi markalar öneririm. Markette satılması satılmaması bir kriter değil aslında.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
(3)

Genler nasıl çalışıyor?

ya ben lan neyse
kabaca hiç bilmeyen biri için genler proteinden yapılma iplikler değil mi?genler gözlerin siyah olması için bir yerlere elektrik sinyali mi yolluyor, kimyasal madde mi salgılıyor, nedir? nasıl çalışıyor genler?
kabaca hiç bilmeyen biri için genler proteinden yapılma iplikler değil mi?

genler gözlerin siyah olması için bir yerlere elektrik sinyali mi yolluyor, kimyasal madde mi salgılıyor, nedir? nasıl çalışıyor genler?
0
ya ben lan neyse
(22.09.18)
Bildiğim kadarıyla gözü oluşturan hücrelerin pigmentleri siyah olarak üretiliyor default şekilde. Belli bi aşamada devreye girip de rengi değiştirmiyor yani.
0
norek
(22.09.18)
Genler protein değildir. DNA denen yapının işlevsel parçalarına gen denir. Bu genlerin üzerine RNA polimeraz denilen enzimler bağlanır ve ve buradan o genin koduna uygun bir kodon taşıyan mesajcı RNA sentezlenir. Bunun ardından bu mesajcı çekirdek dışına iletilir ve burada RNA ribozom denilen organeller tarafından okunarak kendi dizisine uygun aminoasitler uygun sırada birleştirilerek uygun polipeptid/protein zincirleri oluşturulur ve hücrede kullanılır. Her proteinin özelliği ve etkisi farklı olduğu için genlerin de etkileri ve özellikleri farklıdır. Örneğin siyah göz için protein kodlayan gen, yukarıdaki mekanizma ile göz irisinin siyah olmasını sağlayan pigment proteinini kodluyor.
0
camdan bakinca gordugun adam
(22.09.18)
Gen denen şey dna'daki bir sıra tanımlı nükleotiddir. Canlıların oluşum kodları nükleik asit zincirleridir. Bunların en küçük anlamlı dizisine gen deniliyor. 4 harfli bir alfabeden yaratılmış anlamlı en küçük kelime diyebiliriz.

Bu genetik koda göre hücre içinde protein sentezi yapılır. Sürecü yukarıdaki arkadaş anlatmış zaten.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.09.18)
(3)

Gümüş altından daha iyi bir iletkense telefonlarda neden altın kullanılıyor

uyecik
Özellikle eski telefonlarda altın kullanıldığını bir çok kişi mutlaka biliyordur. Yıllardır en iyi iletkenin altın olduğunu sanarken geçenlerde gümüş olduğunu öğrendim. Şimdi bir iki siteden öğrendiğime göre telefonda gümüş ve diğer bir çok madenin de bulunduğunu ancak tabii ki altında bulunduğunu ö
Özellikle eski telefonlarda altın kullanıldığını bir çok kişi mutlaka biliyordur. Yıllardır en iyi iletkenin altın olduğunu sanarken geçenlerde gümüş olduğunu öğrendim. Şimdi bir iki siteden öğrendiğime göre telefonda gümüş ve diğer bir çok madenin de bulunduğunu ancak tabii ki altında bulunduğunu öğrendim. Eğer gümüş daha iyiyse neden komple gümüş kullanılmıyor? Hem de çok daha ucuz
0
uyecik
(22.09.18)
Oksitlenme de bir etken
0
kisa
(22.09.18)
O kadar akıllı telefon söktüm bir defa olsun altına rastlamadım.

Telefonlarda kullanılan malzeme ekseriyetle bakırdır.

Soğutma bakır ve alüminyum ile yapılır. Zaten iletkenlik konusunda bakır telin herhangi bir problemi yok. Uzay sondası üretmiyorlar sonuçta.
0
bos gezenin bos ustasi
(22.09.18)
altın işlemcilerin içinde kullanılır. anakart üzerindeki hatlarda vs değil. ayrıca cevap yukarıda verilmiş, altın, platinyum gibi nadir metallerin özelliği kolay oksitlenmemeleri. bu yüzden değerliler.
0
sttc
(22.09.18)
(3)

Göller neden kurur?

komando kani var bende
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/koca-golu-oldurduk-40964155Burdur gölü'de kurumuş. bu göller nasıl kuruyor? bunları besleyen kaynaklara neler oluyor?
www.hurriyet.com.tr

Burdur gölü'de kurumuş. bu göller nasıl kuruyor? bunları besleyen kaynaklara neler oluyor?
0
komando kani var bende
(22.09.18)
Hesap kitap yapmadan besleyen hatlara baraj, gölet yaparsan, bilinçsizce sulama yapılmasına izin verirsen sonuç bu olur.
0
kimlanbu
(22.09.18)
gölleri asıl besleyen kaynaklar yeraltı sularıdır. tarımsal sulama için hunharca ve izinsiz olarak açılan su kuyuları yüzünden yeraltı su kaynakları kurutulunca göllerde kurumaya başlıyor. göllerin kurumalarının nedenleri % 10 doğal nedenler, % 90 insanların olumsuz etkileri.
0
elinde tivit
(22.09.18)
Göllerin hepsi kurur ve dolar zaman içinde doğal olarak. Göllerin kuruması bir döngüdür aslında. Fakat günümüzde kuraklık nedeniyle kuruyan göller doğal yollardan kurumuyor elbette.

Göl dediğin şey aslında bir çukur ve bu çukurda biriken sudan ibaret. Bu çukur zaman içinde organik ve inorganik türlü girdiler nedeniyle sedimentte birike birike dolar ve göl kurumuş olur fazla su tutamayacağı için.

Şimdi doğal sürecin üstüne bir de insan etkisini ekleyelim.

1. Küresel ısınma.
2. Gölü besleyen akarsulardan sulama kanalları çekilmesi, barajlar kurulması.
3. Gölden direkt sulama suyu çekilmesi.
4. Gölü besleyen yeraltı su kaynaklarının sulama için veya içme suyu için sondajla çekilmesi.

-Yağmur, küresel sera gazı salınımları nedeniyle daha az yağıyor.
-Gölü besleyen akarsulara zirai ihtiyaçlar nedeniyle tecavüz ediliyor.
-Göle atık su dökülmesi ekolojik tahribata sebep olacağı için akarsudan çekilen sular direkt denize dökülen akarsulara aktarılıyor. Özetle bütün bokunuz ve sidiğiniz denizde bitiyor günümüzde. Ki bu en masum en geridönüşümü mümkün pisliğimiz insanoğlu olarak.

Bunlar birincil sebepler. İkincil sebepler olarak daha besleyen akarsuların insan etkisi nedeniyle sediment taşıma miktarının artması gibi onlarca sebep yazılabilir.

Göllerin kuruması bir çok ekolojik çarpıklığın en son sonucu ve emin olun en büyük etkisi de değil.

Ben burada neden Türkiye'de küresel ısınma ciddiye alınmıyor diye bir başlık açmıştım da beni gömmüşlerdi.

(bkz: Türkiye'de çevre bilinci)

Yok bizde böyle şeyler. Malesef sonumuz bilinçlenmediğimiz müddetçe doğal seleksiyon.
0
bos gezenin bos ustasi
(22.09.18)
(8)

Acilde kulak burun boğazcı var mıdır bugün

condom kurşunu
Thx
Thx
0
condom kurşunu
(22.09.18)
acil ameliyatlık bir durum var ise eğer, icapçı kimse onu çağırırlar.

onun dışında kulak burun boğazcı olmaz diye düşünüyorum acilde.

durum nedir?
0
killerbee
(22.09.18)
Dün vardı.
0
Tears of Devil
(22.09.18)
İki gundur yutkuuurken boğazım ağrıyor. ateş öksürük vs yok ama. Sadece boğazımda ağrı var o da sadece yutkunurken acıyor
0
🌸condom kurşunu
(22.09.18)
Acillerde genelde kbb profesorleri 24 saat nobet tutar, üsye'leri tedavi etmek icin.
0
mid sistolik klik
(22.09.18)
durumun acillik değil ki. muayene randevusu alman lazım.
0
elorelia
(22.09.18)
Haftaiöi gidemem çalışıyorum o yuzden acille halletsem olmaz mı dıye dusundum
0
🌸condom kurşunu
(22.09.18)
Acil dediğin yer aslında kalp krizi, beyin kanaması, trafik kazası yaralanmaları gibi durumlar için vardır. bildiğim kadarıyla acil serviste bakılacak hastalık ve durumların bir listesi var. o listede bulunan durumlar dışında acile başvurulmaz. Ama bazı sebeplerle bu kurallar uygulanmıyor. bu da hem sağlık çalışanlarını hem de tatil günü hasta olanları mağdur ediyor. mesela ben öyle uğursuz biriyimdir ki her zaman cuma öğleden sonra hasta olurum. . Bu hiç değişmez. ama grip oldum diye acil servise gitmem. Hoş; ben gitmesem ne olacak, herkes her şey için gidiyor. Burada olan işinden izin alamayan, hafta içi doktora gidemeyen hastalara da oluyor. yeterince doktorumuz ve sağlık çalışanımız olsaydı bu işler nöbetleşe yapılır, hafta sonları da hastaneler açık olabilirdi. ama ne yazık ki şu anki sistemde bile sadece hafta içi doktor başına öyle çok hasta düşüyor ki ne onlar insani şartlarda çalışabiliyor ne de ben hastalığıma şifa bulabiliyorum.
0
puyule
(22.09.18)
Boğazın ağrıyor diye doktora gidilmez. Acilleri boş yere işgal etmeyin. Medeni bir ülkede böyle acile gitseniz doktor sizinle alay eder git yat evinde iyileşirsin der ilaç dahi vermez.
0
bos gezenin bos ustasi
(22.09.18)
(7)

iphone 8 vs huawei p20 pro

megasalexandros
merhaba arkadaşlar, telefonum bozulduğu için telefon almak zorundayım. bu iki telefon arasında kaldım. özellikleri bakımından p20 pro iphone x ile denk gözüküyor ancak iphone marka değeri ve stabilitesi bakımından daha önde gibi. satmak istesen sanırım 2-3 yıl sonra bile iphone para ederken diğer ma
merhaba arkadaşlar, telefonum bozulduğu için telefon almak zorundayım. bu iki telefon arasında kaldım. özellikleri bakımından p20 pro iphone x ile denk gözüküyor ancak iphone marka değeri ve stabilitesi bakımından daha önde gibi. satmak istesen sanırım 2-3 yıl sonra bile iphone para ederken diğer markalar böyle bir piyasaya sahip değil.biri 5bin tl diğeri ise 400 tl. siz olsanız hangisini alırdınız?
0
megasalexandros
(21.09.18)
P20 pro denk değil, daha iyi.

İkisi de markaların en üst seviyelerinden, ben canım hangisini istiyorsa onu alırdım.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(21.09.18)
valla cevabı basit. git bir mediamarkt mağazasına. iki telefonu da yarım saat kurcala. mesela bir örnek, wi-fi aç kapa, bluetooth aç kapa, sessizken titreşim aç kapa(hehe bunu kesin yap) bu tarz gündelik hayatta sık sık yapacağın şeyleri yap işte öyle karar ver.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.09.18)
8'in ekranına, kasasına falan bir bak. Sonra eline P20 Pro'yu al bir bak. Biri telefonda öbürü telefon değil. İkisi aynı şey değil anlayacağın. Biri birinden iyi diyemem ama biri çok başka öbürü çok başka bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

Kamera konusunda tartışmaya gerek yok P20 Pro.

İşlemci performansı konusunda da Iphone üstün. Ama bunlar bu düzey cihazlarda önemsiz ayrıntılar.

Kişinin beklentisine göre IOS ya da Android beğenisine göre değişir.

Bana bedava Xs Max ver kutusunu açmadan satar gider Android cihaz alırım. Aynı şekilde Note9 ver bazısı da satar Iphone 7 alır gene de Android kullanmaz.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Ben olsam p20 Pro alırdım. Ki gittim aldım ateş ediyor namıssız :)
0
bokmuhendisi
(22.09.18)
Yıllarca android kullandım. Son 1 yıldır 7plus var ve gayet memnunum. Şimdi telefon alacak olsam yine iphone alırım
0
sylow
(22.09.18)
p20 daha iyi ama ileride paraya dönüştürmek istiyorsan iphone daha mantıklı tabii. gerçi şu an tepe android cihazların ikinci elleri de yüksek, sürekli artan kurlardan dolayı.

@biryervarbiliyorum biri tablet biri telefon gözünü seveyim. ipad'de 7000 küsür mah pil var, şebeke bağlantısı yok, eh hakkını vermek lazım ios da arka planda cihazı meşgul edecek uygulama da yok.

20 saat film izleten android telefonlar da var, ihtiyacın neyse ona göre seçim yaparsın.
0
mattiadestro
(22.09.18)
Huawei hocam. Şarj konusunda piyasanın en iyisi.
0
hz emreyiz
(22.09.18)
(11)

Protein ihtiyacı et yerine peynirle karşılanır mı?

ya ben lan neyse
et, tavuk, balık, yumurta yemeyen biri protein ihtiyacını peynir ve süt ürünlerinden karşılayabilir mi?sadece protein açısından düşünelim.
et, tavuk, balık, yumurta yemeyen biri protein ihtiyacını peynir ve süt ürünlerinden karşılayabilir mi?

sadece protein açısından düşünelim.
0
ya ben lan neyse
(21.09.18)
veganlar bitkilerle karşılıyorsa peynirle hayli hayli karşılanır.
0
diffarentiationation
(21.09.18)
Peynirle karşılamak zorunda da değilsin.

Çok fazla süt ürünü tüketmek iyi bir şey değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Yeşil mercimek
0
dunyatuhaf
(21.09.18)
Mercimek, nohut, bezelye
Bezelye proteini diye bir şey var hatta
Fıstık ezmesi
İki kaşığı 9 gr civarında protein oluyor.
Kilo başına en az 1 gr protein almalısın günlük
0
fasulyek
(21.09.18)
süt ürünü derken peynirden falan karşılanır evet de sütün kendisinde çok az protein var. peynir güzel ama. yeşil mercimekte protein olsa kilosu 30 liraya satılırdı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.09.18)
proletarier aller lander vereinigt euch
www.google.se
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Bol şans. İhtiyacınız olacak çünkü.
0
dolmalik bi bey
(21.09.18)
Süt ürünlerine sadece protein olarak bakmamak lazım, süt ürünlerinin alımı arttıkça kalsiyum alımı da artıyor, fazla alınan her kalsiyumun damarda plaka oluşmasına neden olabiliyor. Günlük diyette bir miktar süt ürünü kullanılabilir ama genel beslenmeyi bunun üstüne kurmamak lazım.
0
angelus
(21.09.18)
karşılar.

hayvanlara yapılan zulme ortak olmayacağın ve üstelik daha da sağlıklı olan bir alternatif var: vegan ol.
0
tux
(21.09.18)
Vegan olalım da
Bana yüksek karb. Almadan nasıl protein alabilirim anlatabilir misin tux?
Günde 70-80 gr protein almak istiyorum.
Ben yıllarca hayvanlara eziyet etmemek için 20-30 gr proteinle yaşadım.
Lütfen örnek bir menü yazabilir misin?
Ciddi ciddi ihtiyacım var.
0
fasulyek
(21.09.18)
Bu tip düşük carb yüksek protein diyetleri normal gıdalarla almak zor. Ben hiçbir zaman düşük carb diyet yapmadım, zira diyet yapmadım. Ama spor yaptığım zamanlarda bezelye proteini kullanıyorum %1 karbonhidrat, %1 yağ, %54 protein içeriyor.

İşlenmemiş doğal bitkisel besinlerde protein miktarı %15'in pek üstüne çıkmaz. Kajuda bile %18 protein miktarı. Cevizde %15 mesela. Biraz da neden bu tip bir diyet yapmak istiyorsunuz bunu irdelemek gerek. Amaç kilo vermek, fit görünmek ise zaten bitkisel besinlerin kalori başına verdiği protein miktarı oldukça yüksek. Dengeli beslenen bir veganın hayvanlar gibi yemesi ve hiç hareket etmemesi lazım göt göbek salmak için mesela.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
(9)

Küçük evde köpek beslemek

sos fistik olsun mu
1+1 bir evim var ve bir köpek almak istiyorum. labrador cinsi büyük bir köpeğe çok mu zulüm olur? sabahları işte olduğumdan sadece akşamları yanında olabileceğim.aynı soru jack russell için de geçerli. labrador olmazsa jack russell olur mu?
1+1 bir evim var ve bir köpek almak istiyorum. labrador cinsi büyük bir köpeğe çok mu zulüm olur? sabahları işte olduğumdan sadece akşamları yanında olabileceğim.

aynı soru jack russell için de geçerli. labrador olmazsa jack russell olur mu?
0
sos fistik olsun mu
(21.09.18)
evin büyüklüğünden ziyade hayvan tüm gün evde yalnız kalacaksa evet eziyet olur. aynı şey jack russell için de geçerli, cinsten bağımsız söylüyorum.
0
veritaslibertas
(21.09.18)
bu senaryoyu daha önce gördüm desem. arkadaşım 1+1 evde oturuyordu ve labrodor aldı. sonuç 6 ay sonra başka bir arkadaşına verdi.
0
fernandoenes
(21.09.18)
bence 1+1 çok ufak her köpek için ufak hemde.

ayrıca köpeklerin boyutuna nazaran günlük olarak enerjilerini atması gerekiyor.

yani sen günde 4 defa en az yarım saat gezdirebilirsen, oynatabilirsen, çevrende koşturbileceği oynayabileceği yer varsa tamam


eğer günün çoğunu işte geçiriyorsan, sadece akşamları eve geliyorsan ve senden başka ilgilenecek insan yoksa kesinlikle alma.

çok büyük eziyet.

kedi de alma, köpek de alma. ilgi alakaya muhtaç hayvanlar.

ayrıca iyi zamanları değil kötü zamanları da düşünmen lazım.

kedi köpek bakmak ekip işi.

tatile gidicen götüremezsin, bi yere gitmen gerekir götüremezsin, evde bırakamazsın, 2 gün bırak sen kediyi köpeği bunalıma giriyor küsüyor.

ee ömürleri de nerden baksan 15 sene desen.

ayrıca veterinerlik sistemi komple sorunlu türkiyede.

veterinerlerin yüzde90ı aşı yapıp mama satıp bu hayvanlar üzerinden prim yaparak geçiniyor.

al bak kedim öldü 15 gün veterinere götürdüğüm halde öldü, üstelik her gün 2 defa.

yok düzgün veteriner yok, hasta olsa, ameliyat olması gerekse en az 10k masraf açar. en az.

kedi köpek otelleri açılmış eskiden de vardı ama hiç bir zaman ucuz olmadı.

tamam gelelim ikinci kısma, diyelim ki yukarıda saydığım şeyler yüzünden kedi köpek alamayacak durumdasın.

sokak hayvanlarını besleyebilirsin, onlarla ilgilenebilirsin, senin köpeğin olmasa bile çok keyifli bişeydir.

bu arada ben 6 köpek baktım. en son köpeğim 2014 de yaşlılıktan öldü. bakamayıp sahiplendirdiğim tek köpek labrador oldu. bebekken aldık annesinin altından, tabi 2 ayı doldurmuştu, aşılarını yaptırdık geldik, hayvan aşırı asabi. sonra bize alıştı, herşeyi güzel, dışarı çıktığında yanından birisi geçtiği andan hiç ses seda etmeden hart diye ısırıyor, 2 3 kişiyi ısırdı öyle, yine bizimle çok iyi ama aşırı derece korumacı. başa çıkamadık, yarım gün dışarda gezdirdim oynattım ettim yok ne enerjisi bitiyor ne bu aşırı korumacı tavrı, sonra ona kocaman bahçeli böyle ucu bucağı olmayan bir ev buldum. orada da erkek labrador vardı 1.5 yaşında.

bunun dışında da sokaktan alıp tedavi edip sahiplendirdiğim de çok oldu.
0
killerbee
(21.09.18)
evde bekliyor işte 7 senedir bizim labrador çakması köpeğimiz. almayın, etmeyin. hayvana eziyet.

jack russelllar da hareketlidir. kedi alın en güzeli.
0
teknikekip
(21.09.18)
labrador olmazsa jack russel hiç olmaz demeye geldim. jack russel en hiperaktif cinslerden biri.
0
nonik
(21.09.18)
söylenebilecek her şeyi söylemiş üstteki arkadaşlar. lütfen alma. hayvanı düşün. özellikle köpekler sürekli ilgi ve sevgi bekliyor. yalnız kalınca ağlıyor çoğu. akşama kadar evde sıkıntıdan patlar yazık değil mi? ayrıca benim jack russell kırması bir köpeğim var. çok hareketli. ben de akşama kadar çalışıyorum ama kardeşim boş olduğu için 2 defa dışarı çıkarıyor. evde kalan vaktinde de annemle birlikte sürekli o nedenle sıkılma, ağlama gibi durumları olmuyor. uzun lafın kısası biraz olsun vicdan sahibi isen alma lütfen kedi köpek falan.
0
lionel andres
(21.09.18)
Bak kardeşim.

Köpek dediğin hayvanın en tembelini bile günde 2 kere yürütmen lazım sabah akşam. Veya akşam işten gelince bir, yatmadan önce bir defa şeklinde.

Bunu yapamıyorsan hayvan sahibi olup da işkence etme hayvana bu birincisi.

İkincisi bunu yapamazsan hayvan davranış bozukluğu, psikolojik sorunlar falan yaşar. İşte bu nedenle Türkiye'deki tüm köpekler(%99) eğitimsiz ve kafadan kontak.

Evin büyüklüğünden ziyade dışarı ne kadar çok çıkarttığın önemli. Köpeğin boyutu büyüdükçe yürüyüş mesafen de artmak zorunda.

Köpek sahibi olmak öyle lakayıt bir şey değildir. Yağmurda çamurda, karda, sıcakta deli mi sikti lan beni bu saatte dediğin zamanlarda Allah'ın her günü o hayvanı dışarı çıkartmayacaksan köpek sahibi olma.

İnsanların sorunu bu işte. Hayvan veya çocuk farketmez sorumluluğunu düşünmeden ediniveriyorlar anlık bencil heveslerle. Aga bir cana sahiplik etmek, yoldaşlık etmek emek ister, sabır ister. Komşunun köpeğini, kuzenin bebeğini muncuklamakla aynı şey değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Her tip kopegin tembeli, daha sakini var. Su sevmeyen, yagmur yaginca disari dahi cikmak istemeyen Retriver biliyorum. Siz de tembel bir JR ya Labrador bulabilirsiniz belki. 4-5 yasindaki bir kopek, 1-2 yasindakine gore daha az hareketli ve yorucu olabilir. Barinaklari iyi arastirirsaniz, zor degil aslinda size uyum saglayabilecek bir kopek bulmak.

Sorun evin buyuk olmamasi degil, sizin zamaninizin olmamasi. Bir kopek eve yeni geldiginde onu 6-7 saat tek basina birakamazsiniz. Birakirsaniz davranis bozuklugu gosterecek. Burasi kesin. Basta 3-4 saat birakabilmek icin bile uzun sure alistirma yapmasi gerekecek kopegin.

Kopek egitimine zamaniniz ve sabriniz yoksa, evde tek yasadiginiz muddetce bu hayalinizden vazgecin derim. Sizle beraber yasayan ve kopegin sorumlulugunu yuklenebilecek biri oldugunda sahiplenin lutfen. Kopek pansiyonlari uzun vadede bir cozum degil. Kaldi ki, cok masrafli.
0
buf-e kür
(21.09.18)
Sorumun amaci bence gayet acikti. Kendimi degil kopegi dusundugum icin sormustum soruyu ama yine de atarli cevaplar yazilmis. Komik ama yine de tesekkurler :)
0
🌸sos fistik olsun mu
(21.09.18)
(17)

Kedisi obez olan var mı?

perfectum
Sb.
Sb.
0
perfectum
(21.09.18)
Obez değil de şişman biraz bizimki. Rejim yaptırıyoruz.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
@bos gezen Nasil bir rejim? Ben de diyet mama kullaniyorum ama zayiflamiyor :( Gunde 120 gr mama veriyorum, 9 kilo.
0
🌸perfectum
(21.09.18)
Kısır ev kedisi 7+ yaş için kuru mama kullanıyorum. Her gün 1/2 dl 2 öğün veriyorum. Toplamda 1 desilitre yani. Gramajını hesaplamıştım da unuttum şimdi eve gidince bakarım. 120 gram çok yalnız.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Kedim 6 kilo civarıydı. Zayıflatmaya çalışıyorum. Mamasının üzerinde kilosuna göre günlük yemesi gereken miktar örnek veriyorum 50 gr ise ben 45 gr veriyorum. O şekilde yaklaşık 400 gr zayıflattım. Ama günlük 120 gr sanki çok fazla. Mamada kilosu için günlük alt ve üst sınır yazar. Alt sınır ya da alt sınırın altında mama verirsen zamanla zayıflatırsın.
0
Dr_Stat
(21.09.18)
@bos gezen Eve gidince kontrol edip tekrardan soylersen sevinirim :(
0
🌸perfectum
(21.09.18)
benimki obez 10 kilo
0
suicides underground
(21.09.18)
Ben Hill's'in Prescription Diet Food Sensitivities z/d'sini kullaniyorum.

Arkadaki tabloda 5 kg icin 65-90 gr yaziyor ve kedi 6kg nun ustundeyse kilo basina 13 gr daha veriyor. Aslinda 120 grama denk gibi :(
0
🌸perfectum
(21.09.18)
benimki baya kiloluydu. royal canin young male/young female ile zayıfladı. hatta o kadar zayıfladı ki şimdi tekrardan kilo aldırmaya çalışıyorum. bunları kullanabilirsiniz.
0
veritaslibertas
(21.09.18)
bizimkilerden biri de obezliğe doğru gidiyordu%30 yağlanma vardı, iki tane oldukları için mamayı ayarlamakta zorluk çektik, çünkü tombikto olan diğerinin mamasını da yiyordu. sabah ve akşam iki kez iki ölçü mama veriyorduk, gece aç kalmasınlar diye düşünüp. veteriner zayıflaması lazım deyince mama kabını dolu bırakmayıp sadece sabahları iki ölçü vermeye başladık (iki kedi için 120 gr kadar), ilk birkaç gün sabaha mama kabı boşalmış önünde bekliyolardı ama şimdi alıştılar,
sabaha mama bile kalmış oluyo, göbekte erime bile başladı.
0
ozgur bir kusun hatirati
(21.09.18)
@ozgur bir kusun hatirati Sizin tombik digerinin hakkini gasp etmiyordur insallah :D Benimkisi olsa ederdi.
0
🌸perfectum
(21.09.18)
bizimki rejime girdi, 50 gr royal canin sterilied yiyor vetin tavsiyesi. 120 gr bana da çok geldi. araştırıp editleyeyim.
0
cedex
(21.09.18)
@perfectum biraz ediyo gibi ama digerinin cevval olup hakkini korumasina tesvik etmekten baska caremiz de yok :)
0
ozgur bir kusun hatirati
(21.09.18)
benimki obeziteye doğru yol alıyordu, oynata oynata zayıflattım, yılmadım. yalnızca mama değiştirip kesmekle bitmiyor. hareket etmesini sağlamanız gerek.
0
nice tnetennba
(21.09.18)
Baktım 50 gram günlük veriyoruz. 25 25 şeklinde sabah akşam
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Benim ki 8 aylıkken 7 kiloya dayanmıştı. Veteriner nazikçe "yuh" dedi. Mama kabı boşaldıkça dolduruyorduk.
Günde bir kap mamayla besliyoruz şimdi. 5,5 kilo 14 yaşında :)
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.18)
@nice tnetennba Nasil oynatacagim cok miskin :(
@bos gezen Tesekkur ederim, benimki icin bir hayal.
@siyamkedisi Masallah. Ben gunde bir kap mama verirsem ortaligi indiriyor kapilara aynalara falan vuruyor kendini :D
0
🌸perfectum
(21.09.18)
Aslında o ortalığı yıkma olayı daha iyi. Çünkü kediler tokken uyuyor genelde. Açken daha aktifler. Aç bırakınca daha çok hareket ediyorlar, böylece kilo vermesi kolaylaşıyor. Dikkatini dağıt, oyun oyna falan. Kolay değil biz de aynısını yapıyoruz şu an. Bizimki miktardan ziyade uzun süre emanet bıraktığımız kişinin beslemesi yüzünden oldu.
0
bos gezenin bos ustasi
(22.09.18)
(2)

İlk schengen vize başvurum

winstoncodeaqua
Öğrenciyken yeşil pasaportumla bir çok kez yurt dışına çıktım.Şimdi bordo pasaportum var ilk defa schengen vizesi alacağım.Acentaya aracılığı olmadan bireysel başvursam ve bütün evraklarım eksiksizseçıkmama ihtimali artar mı?Acentanın bana ne faydası olur?
Öğrenciyken yeşil pasaportumla bir çok kez yurt dışına çıktım.
Şimdi bordo pasaportum var ilk defa schengen vizesi alacağım.
Acentaya aracılığı olmadan bireysel başvursam ve bütün evraklarım eksiksizse
çıkmama ihtimali artar mı?
Acentanın bana ne faydası olur?
0
winstoncodeaqua
(21.09.18)
Bazi ulkelere direkt konsolosluktan basvuramiyorsunuz.(turist vizesi icin.) acenta ile basvuru zorunlu. Size vize icin ekstra bir faydasi yok. Sadece araci firma kullanmak mecburi.
0
ykyt
(21.09.18)
Acenta değil aracı firma. Bazı konsolosluklar direkt başvuru almaz. Anlaşmalı olduğu aracı firmaya gitmenizi ister. Farkeden bir şey yok aslında aracı firma da dosyanızı oluşturup konsolosluğa veriyor ama işte rant var işin içinde.

Hükümetin yasaklayıp kapatması lazım aslında vfs global gibi garabetleri. Konsolosluklara da ültimatom vermesi lazım. Ama nerde aq
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
(9)

tecrübenize ihtiyacım var.

kirmizi kart
Çalıştığınız iş yerinde iş arkadaşlarınızdan birinin yakını vefat ettiğinde (anne, baba, dede)şirketiniz ne gibi bir aksiyon alıyor.Cenaze evine bir şey gönderiyor mu ? veya cenazeye çelenk ya da başka bir şey ya da cenazeye katılıyor mu?
Çalıştığınız iş yerinde iş arkadaşlarınızdan birinin yakını vefat ettiğinde (anne, baba, dede)şirketiniz ne gibi bir aksiyon alıyor.
Cenaze evine bir şey gönderiyor mu ? veya cenazeye çelenk ya da başka bir şey ya da cenazeye katılıyor mu?
0
kirmizi kart
(21.09.18)
bir üst yöneticisi ve en az bir üst düzey yönetici katılıyor. bunu kimse zorunlu olduğu için yapmıyor onu belirtmek isterim. ayrıca tabi ki arkadaşları.

herhangi bir çelenk vs. gönderim olmuyor.
0
teritori
(21.09.18)
Cenaze hafta içi ve bulunduğumuz şehirdeyse fabrikadan cenazeye servis kaldırıyorlar, böylece isteyen cenazeye katılabiliyor. Bir de çelenk gönderiyorlar. Dede değil de birinci derece yakınların vefatı durumunda oluyor bunlar.
0
pati
(21.09.18)
Devlet dairesi ise duyuru yapılarak, cenazeye otobüs kaldırılıyor. Yine çok çalışan olan bir yer ise servis ile gidiliyor, ailenin yanına, camiden defne kadar yanında olunuyor. çalışan sayısı az olan yerlerde insanlar duyarsız oluyor.

On kişilik bir yerde çalışırken babaannem vefat etti haberini alarak apar topar gittim giderken de durumu söyledim, kimse bilgisayardan başını kaldırmadı, Cenaze sonrası işe dönünce ruhuna değsin diye börek götürünce herkes "karşiim nasılsın?" diyip böreğe çullandı.

Devlet dairesinde çalışırken dedem vefat etti. Apar topar gece 23.00'de terminale gidip otobüs bularak giderken birim amirim, koordinatörüm, haberi alan daire başkanı aradı beni yapılacak bir şey var mı diye. Arkadaşlar duyduğunda aradı.

Olması gereken bu acılı günde gidilebiliyorsa arkadaşın yanına gidip destek olmak, cenaze sahipleri o an çaresiz oluyor. Yanına gidilmiyorsa da aramak daha iyi, mesaj ile ulaşmak bana göre hoş değil.
0
insomniacelrohir
(21.09.18)
Katılım çok olacaksa araç desteği veriyoruz,en az bir yönetici cenazeye katılıyor.
şirket adına çelnk gidiyor.Akşamda evine kim ziyarete gidecekse 20-30 pide ve ayran yollanıyor.

Özel Sektör
0
çınarım
(21.09.18)
Şirket içinde duyuru yapılıyor. Kendi yöneticisi ve en az bir üst düzey yönetici katılıyor. İstanbul içi ve hafta içi ise yöneticisinin yönlendirmesiyle (çok arkadaşı katılacaksa cenazeye) şirketten servis kaldırıyor. Şirket cenazeye çelenk gönderiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.18)
herkese sistem üzerinden duyuru yapılıyor. bireysel olarak gitmek isteyenler gidebiliyorlar. bir de isteyenler aralarında para topluyor. cenaze evine yemek yapıp yollanıyor
0
yemrem
(21.09.18)
benim hem yeni hem eski iş yerindeki iş arkadaşlarımın hepsi gelmişti ki neredese her iki şirket için o gün çalışılmadı demek bu, üst yönetim ise yanılmıyorsam çiçek ve çelenk göndermişti. her ikiside ufak şirketlerdi (hacim olarak milyon TL çalışan olarak 30/40 kişilik)
0
selam
(21.09.18)
Devlette biz arabayla gitmiştik arkadaşın babasının cenazesine. Öyle otobüs falan kaldırmadık.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Vefat genel mail ile herkese duyuruluyor. Istanbul icinde ve ogle vakti gibi makul vakitlerse servis kaldiriliyor
0
lucky strike
(21.09.18)
(13)

Türk insanı neden özgüven sahibi değil

bana her yer cehennem
Dün bear grylls programı izliyordum. Konuk olarak olimpiyat şampiyonu Lindsey Vonn vardı. Hayat hikayesini anlatıyor.Dedi ki. 16 yaşına kadar antrenmanlarımı babamla yapıyordum. Sonra anlaşamayınca evden ayrıldım ve kendi yolumu çizdim. Vs vsŞimdi hepimiz biliyoruz ABD de 18 yaşına gelince çoğunluk
Dün bear grylls programı izliyordum. Konuk olarak olimpiyat şampiyonu Lindsey Vonn vardı. Hayat hikayesini anlatıyor.

Dedi ki. 16 yaşına kadar antrenmanlarımı babamla yapıyordum. Sonra anlaşamayınca evden ayrıldım ve kendi yolumu çizdim. Vs vs

Şimdi hepimiz biliyoruz ABD de 18 yaşına gelince çoğunlukla çocuklar evden ayrılır.
Bizde de çoğunlukla evlenene kadar aileyle yaşanır

16 yaşındaki kız çocuğu baba ben kendi yoluma gidiyorum diyip evden ayrılsa, polis çocuğu bulup ailesine teslim eder.
(En iyi ihtimali yazdım)

E bakıyorum şimdi kız erkek geliyor 30 yaşına hala öz güven sorunu vs var ülkemizde

Nedir peki bizim türk çocuklarını böyle yapan. Ana kuzusu olarak yetiştirilmek mi ?
Gerçekten merak ediyorum.
0
bana her yer cehennem
(21.09.18)
amerikada basit işlerde para kazanmak ayıp değil, ama memur çocukları bile burada garsonluk yapmak istese ailesi izin vermez. para kazanma konusu önemli.

burada aile çocuğuna çok koruyucu yaklaşıyor ve özgürlükçü değil.
0
cedex
(21.09.18)
Devlet çocuklara değer veriyor ve çocuk bunu görüyor. O sebeple gerektiğinde ailesine karşı gelse bile ecel'in bahsettiği gibi köprüaltına düşmeyeceğini biliyor.
Bizde durum iki uçta; bir kısımda sebebi bilinmez sonsuz bir özgüven var; çocuk biliyor ki anası-babası onun için canını verir, onun üzerinde etrafına, ana-baba da dahil (buna özgüven mi demeliyiz bilemiyorum) sataşıyor. Bir grup sa farkında ki ana-babası düşse yerden kaldırmayacak pısıp kalıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.18)
Özgüven var ama taşak yok bizimkilerde.

Otur konuş herkeste ego 1500 ama sor anasıyla oturuyor halen.

Sebeplerinden biri ekonomik tabi. Bizde genç yaşta işe girip çalışsan asgari ücret bile vermezler. Kaldı ki asgari ücret verseler bile ev oda tutup yaşaman imkansız gibi bir şey.

Abd'de falan gidip McDonald's da bile çalışsan saati 9-12 dolar arası kazanırsın. O parayla da en pahalı şehirde bile boktan bir oda tutup yaşama şansın var. Bizde erkek çocuğuna bile tecavüz ederler o yaşta sahipsiz kalınca.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Bence maddiyattan önce aile ile olan ilişkiler, kültür vs.
Hele ki kadınlar için. Bekar bir kadının ailesiyle aynı şehirde olduğu halde ayrı ev tutup yaşaması (maddi durumu müsait olsa dahi) hala İstanbul' gibi bir metropolde bile çok zor. Yapan kadınlar tabii ki var ama çoğunluğu bunu yapamıyor.
0
peggy
(21.09.18)
özgüven ne alaka ya?

ben çok yüksek maaş alsam çok param olsa niye ailem ile yaşayayım ki?

yaş 18 olur olmaz ayrılırım.
0
xdenizx
(21.09.18)
1- ülkenin ekonomik koşulları buna izin vermiyor. Yurtdışında işsizlik düşük. millet her tarafta iş bulur. sosyal haklarıda devlet güvencesinde.

2-anne-babanın çocukken aşırı koruyucu tutum sergilemesi. "onu yapma ayıp, bunu yapma ayıpi el alem ne der?" diye diye millet özgüvensiz yetişiyor.
0
komando kani var bende
(21.09.18)
gelişmiş ülkelerde ülke dinamikleri herhangi bir bireyin orta ve üst düzey hayat yaşayabileceği bir standart sunuyor. amerika, avrupa gibi ülkelerde bir dükkan kirala zeytinyağı sat 5 yılda 15. dükkanı açarsın. ben tuğladan değil ahşaptan ev yapıyorum de 6.yılda site kurabilirsin. şaraba bal katıp satıyorum de 7.yılda kralsın. sistem ve ülkelerin dinamikleri bu şekilde. şimdi mesela kore, Taiwan bu şekilde.

orta ve düşük gelişmişlik seviyesindeki ülkelerde ise bu dinamikler yok. paran olsa bile batma ihtimalin yüksek. örneğin türkiye. dev gibi firmalar iflas eşiğinde.

yani ülkenin dinamikleri ile alakalı. kişiler ile bir alakası yok.

bunu memur çocukları neden hep çalışan oluyor zengin çocukları neden hep patron oluyor gibi de düşünebilirsin.

zenginde baba'dan gelmezse dayıdan gelir olmazsa amcandan haladan teyzeden gelir para.

memurda ise zaten en okumuş adam odur sülalede.

peki çözüm nedir? sorarsanız söylerim.

not : 5 yıldır eu ve tr'deki startuplara danışmanlık veren bir firma sahibiyim. görüşlerim eu ve tr'den neredeyse aynı işi başlatıp eu'da yürüyen tr'de yerinde sayan firmalardan oluşuyor.
0
dedim dedim de kime dedim
(21.09.18)
Benim annemler 5 kardes, 4 u sorunlu mesela benim annem babam ayri, kuzenimin babasi ayyaş, otekinin annesi manyak, digerinin metresi var. Olaylar, olaylar. Aileler hep sorunlu.

En duzgun olmasi gereken, sorunsuz aileye sahip kuzenlerimin buyuk olani uyusturucu kullaniyor ailesi bas edemedi. Kardesi de annesiz hic birsey yapamaz, tikleri var, belki aylik 5 bin harclikla uyduruk bi ozelde okuyamadi, 3. Sinifa gecemedigi icin birakti.

Digerlerinde ise basarili olan da var ama olmayanda ama herkes kendi yolunda ilerliyor. Kendini kurtarmak icin cabaliyor. Aileye bagimlilik yok. Annem bize hep, calisirsaniz kendinize, bana mi okuyosunuz, calismazsaniz ben 100 lira harclik veririm evde oturursunuz der.

Teyzemse, 25 yasinda dersaneye gidecek ogluna araba alacak (lise kursu icin, kpss kursu falan degil). Bi dukkan acin, calissin dedim, ogullarini kiskaniyor durumuna dustum. Bu adam ailesini birakir mi? Ben de olsam birakmam.

Aslinda demek istedigimi tam anlatamadim ama, aileler cocuklarini kendilerine bagimli hale getiriyorlar. Bir de egitimsiz insanlar olunca yönlendiremiyorlar. Cocuklarinda bir amaclari olmuyor oyle mal gibi yasiyolar.
0
wishmaythşngs
(21.09.18)
Bir genç iş arkadaşım var. 24 yaşında. 19’undan beri anne-babasının evinde oturduğu odaya kira veriyor, çocukluğundan beri büyüdüğü evde. Ötesinde, annesinin yaptığı yemekten yiyemiyor. Buzdolabında rafları ayrı. 19 yaşındaki bir öğrencimi de annesi evden kovmuş “Babanla sevişemiyoruz sen doğduğundan beri. Bağıramıyorum. Git de düzgün düzgün sevişelim. Evliliğimi mahvettin” diye. Haliyle genç yaşta çalışmak zorundasın. Öyle, bıçağın ucuna meyve takıp veren anne baba yok. Geçenlerde bir kadın beş yaşındaki çocuğuna harçlık verip harçlığından kira parayı kesmiş i, kira ayı öğretmeye çalışıyormuş. Büyük tartışmaya yol açtı, beş yaş erken mi zamanı mı diye.

Türkiye bir uçsa, Amerika’da başka bir uç. Türkiye’nin ucu özgüvensizliğe beden oluyorsa, Amerika’nı ucı da zalimleşmeye ve yalnızlığa yol açıyor. Türkiye’de kutuplaşma çok olsa bile insanlar birbirine destek oluyor en azından. Amerika’da zınk diye kendini evsiz bulabiliyorsun. Amerika’da devlet çocuklara değer falan vermiyor. Bir tek ailen seni dövüyorsa falan Sosyal Hizmetler elinden alır, yetimhane gibi yerde daha kötü şartlarda yetişir. Ya ölür ya ölmez.
0
aychovsky
(21.09.18)
Türk insanı tembel. Hepsinin kafa az iş yapıp çok para kazanayım diye çalışıyor. Ailesinden ayrılıp kira fatura ödemek zor geliyor. Üşeniyorlar. Sorsan müthiş zekiyiz, müthiş çalışkanız ama adam daha çamaşırını yıkamaktan aciz.
Ayrıca anandan babandan ayrı eve çıkıp tek başına yaşamak zorunda değil herkes. Ev arkadaşı diye bir şey var. Kaldı ki bahsettiğiniz amerika ve avrupada da insanlar ev arkadaşları ile yaşıyor. Bu şekilde eve çıkmak zor bir şey değil.
Ama bizimkiler alışmış aileden bağımsız yaşamamaya. Sorsan ana babaları izin vermiyor. 25 yaşını geçtikten sonra hala anne babadan izin alıyorlarsa diyecek söz bulamıyorum zaten. Sen nasıl ilişki yaşıcan. Sen nasıl bi kadın ya da bir erkekle çift olucan. Sen nasıl evlencen. Oldu olacak sevişirken de izin al ki evet onu da yapıyorlar kısmen. Biraz ağır konuşcam ama belli bi yaştan sonra ailesiyle yaşayan erkeğe erkek demem ben. Alıştırıyolar çocuklarını bu şekilde. Sonra adam 60 yaşına geliyor hala ana babasından para istiyor. Misal dayım. Çok var böyle insanlar.
Ha demiyorum ki anana babana karşı gel. Ama bunun bi usulü var. Yavaş yavaş aileyi alıştırırsın bu şekilde yaşamaya. Ama bu konuda bile tembeller bizimkiler. Aileden ayrıldıktan sonra tabiki zorlanacaksın. Zamanla düzeliyor durum. Biraz az lüks yaşamayı ve bişeylerden feragat etmeyi öğren.
0
moratoryumkisilik
(21.09.18)
bu aslında özgüvensizlik değil. bunun birçok sebebi var.

1) türkiye'de iş bulmak amerika'dan çok daha zor. türkiye'de kelli felli adamlar bile iş bulamıyor. sen diyorsun ki çocuk 18 yaşından önce işte çalışsın. bu çocuk işte çalışsa bu sefer ev geçindirme derdinde olan kelli felli adamlar iş bulamayacak. o yüzden ev geçindirme derdi olmayan gençlerin çalışmaması türkiye şartlarında mantıklı. örneğin bizde pizza getirenler kelli felli adamlarken amerika'da çocuklar. garsonlar da öyle. bir de bizde sömürü düzeni var. adam asgari ücret veriyor, günde 12 saat çalışmasını istiyor. her anne/baba çocuğunun bu düzende çalışmasına itiraz eder. çocuğunun okuyup büyük adam olmasını ve insanca şartlarda çalışmasını ister.

2) özgürlük/konfor ikilemi var. özgürlüğün arttıkça konforun azalıyor. biz tembel insanız. özgürlüğümüzden taviz verme pahasına konforumuzu düşünüyoruz.

3) elalem ne der anlayışı. bizim aile ve toplum yapımız evi terk etmeye hoş bakmaz. evini terk etsen polisi ararlar. ailen dışındaki insanlar da hoş karşılamaz. etrafta sürekli senin dedikodun yapılır. sürekli sorular sorarlar sana, neden terk ettin evi diye. sevgilin/eşin de yadırgar bu durumu.
0
nickini degistiren yazar
(21.09.18)
bunu formülize etmek zor bence.
-aile yapısı
-kültür
-çalışma koşulları
-yaşam standartları

bizim gurbetçiler mesela orada gençlerin meyve-sebze toplamaya gittiğini söyler, nice zengin ailelerin evlatlarına kuruş koklatmadığını anlatır.

benim genç bir akrabam; kendisi inşaat işçisi, yeni evlendi, arsa aldı, ev yaptı. 400 bin euroya mal etti, kredi ile ödeyecek. kredi almak maliyetsiz.
şimdi burda bi inşaat işçisi o tarz bahçeli çift katlı on numara dekore edilmiş bir villayı kaça diker nasıl diker?
0
cemiyetin ünlü siması
(21.09.18)
büyük oranda ekonomik şartlar diyorum.

İngiltere'de yaşadım, gördüğüm şey şu: Oradaki genç istese gidip markette, kafede barda asgari ücretle iş bulabiliyor ve asgari ücret yaşamasına ve hatta birkaç ay para biriktirip araba almasına falan yetiyor. E tabii ki "kendi kendine yeten" insan oluyorsun.

Türkiye'de asgari ücretin 2-3 katı maaş alanlar o alım gücüne sahip değil be. Tabii ki ya ev arkadaşı buluyor ya ailesiyle kalıyor bir şeylerden feragat ediyor yani.

Proje üretmek açısından dersen, batıdaki adam/kadın yaptığı proje batarsa basit bir işle yine hayatını geçindirebileceğine güveniyor. Bizde git bir şey üret ve bat, sonra markette iş bulup hayatıma devam ederim diyebiliyor musun?

Aynı şey orada yaşlılar ev almıyor dünyayı geziyor muhabbetinde de geçerli. Avrupa'da da bir yılda paraları %60 değer kaybetsin sonra konuşalım onları. Bizde de para-enflasyon stabil olsun (yıllarca) sonra bizimkiler dünyayı gezmeye başlıyor mu hala taşınmaz mı alıyor o zaman bakarız.
0
nhk ni youkosu
(21.09.18)
(6)

İngilizce altyazılı dizi sitesi ariyorum

gizemli dede
Merhabalar. Buldugum siteler ya parali oluyor ya da altyazı ile senkronizasyonu berbat oluyor. Güzel bir site var mi bildiginiz.
Merhabalar.

Buldugum siteler ya parali oluyor ya da altyazı ile senkronizasyonu berbat oluyor. Güzel bir site var mi bildiginiz.
0
gizemli dede
(20.09.18)
Şimdilik netflix bir ay ücretsiz alıp iptal edebilirsin
0
monkey
(20.09.18)
Google fmovies.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.09.18)
Cok teşekkürler. Fmovies i daha cok tuttum:)
0
🌸gizemli dede
(21.09.18)
Ororo TV de iyi sayılabilecek bir site.
0
tahin pekmez yoğurt
(21.09.18)
Popcorn time, indir izle.
0
cemallamec
(21.09.18)
Baloo
0
black holes in the sky
(21.09.18)
(8)

yakın zamanda izlediğiniz belgeseller

denizzz
hangileri acaba?
hangileri acaba?
0
denizzz
(20.09.18)
mısır piramitleri ve amerikanın gizli tarihi(oliver stone)
0
basond
(20.09.18)
TRT Belgesel - Daha güzel bir hayat

www.youtube.com
0
datnet
(20.09.18)
0
godsparticle
(20.09.18)
en son i am a killer izledim.
0
nice tnetennba
(20.09.18)
Making a murderer.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(20.09.18)
planet earth 2.
0
pangea
(20.09.18)
Her gece belgesel izliyorum. En son açık olan da How The Universe Works 6. Sezondan bir bölüm.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.09.18)
Earhtlings
0
japon askeri
(20.09.18)
(22)

Bohemian Rhapsody

old possum
12 yaşında çocuğunuz olsa ve 1 yıldır Bohemian Rhapsody filmini bekliyor olsa izlemsine izin verir misiniz? Daha doğrusu elimizde bir adet ergen var ve Queen hayranı. Zaten bir çok konser videolarını izlemiş ve bu filmi görmek istiyor. Birlikte gidip izleyeceğiz. Yalnız çevremdeki bazı anneler "ay ç
12 yaşında çocuğunuz olsa ve 1 yıldır Bohemian Rhapsody filmini bekliyor olsa izlemsine izin verir misiniz?

Daha doğrusu elimizde bir adet ergen var ve Queen hayranı. Zaten bir çok konser videolarını izlemiş ve bu filmi görmek istiyor. Birlikte gidip izleyeceğiz. Yalnız çevremdeki bazı anneler "ay çocuk uyuşturucuya özeniir" diye aklımı karıştırdı ama bir yandan da çocuğun hevesini kırmak istemiyorum. Oğlum otur bekle 16 yaşında izlersin diyemem ki. Bir şekilde ulaşıp izler.

Ben de onun yaşında "the Doors" filmini izlemiştim, çok şükür bir şey de olmadık.

Filmin parents guide ı şu şekilde. (bkz: )www.imdb.com

Film vizyona girdiğinde 13 ten gün almış olacak. Çok mu yanlış bir şey yapıyorum yav?
0
old possum
(20.09.18)
Çok haklı bir endişeniz var bence.Pedagogların cevaplarını bekliyorum :)
0
dugili
(20.09.18)
Youtube milyon kat daha tehlikeli bi platform. Sinema filmi izlemeyle müptela olmaz kimse.
0
brkylmz
(20.09.18)
hocam buna gelene kadar çocuk neler neler görüyordur.
bence sakınılacak bir durum yok. gayet aklı başında bir insan olduğun her halinden belli, çocuğa da filmdeki sakıncalı durumları anlatıp anlamasına rahatça destek olursun. queen dinleyen çocuk zaten akılldır :)

tabi yine de uzman birisinden tavsiye dinlemek lazım :)
0
teritori
(20.09.18)
Sinemasına götürme dvd si çıkınca izlersiniz beraber. Beğenmediğin kısımları ileri sararsın:)
0
bos gezenin bos ustasi
(20.09.18)
filmi birlikte izleyin. daha sonra brilikte filmi konuşursunuz. filmde nelerden etkilenip etkilenmediği hakkında biraz fikriniz olur. karşılıklı filmi tartışır, yanlış bulduğunuz davranışları çok dikkat çekmeden doğrusunun nasıl olması gerektiğini falan laf arasında söylersiniz. ne bileyim. mercury uyuşturucu olayına hiç bulaşmasa şu anda çok daha iyi olabilirdi gibi.
0
draconas
(20.09.18)
ben onun yaşındayken liveleak tartı yerlere girmiştim. şuan kimseyi kesmiyorum. yani şimdilik :D . gereksiz endişe çocuğun ne düşündüğü sizin yanınızda olmadığı zaman ne yaptığını asla bilemezsin. 16 yaşını bekle derseniz o malum ortamlardan bulup indirecektir. asıl sizi dinleyip 16 yaşına kadar izlemezse endişe duyun. izletin gitsin. fatmagün suçu neyi izleyip tecavüzcü oldu çocuk demekle benzer.
0
latsc
(20.09.18)
bazı kısımlarını zaten anlamayacaktır. Belki bir 10 sene sonra filan aklına gelip aydınlanma yaşayabilir, heee bu aslında uyuşturucuymuş vs. gibi.

Bir de Youtube'da 8 yaşındaki çocukların izlediği videolar inanın çok daha kötüdür.
0
burfak
(20.09.18)
Yeni nesilden Queen hayranı çıkması ne güzelmiş:)

Bence tek başına gizli saklı izlemektense (o kadar hayranıysa kesin bir şekilde izler) sizin eşliğinizde izlesin daha iyi.

Bir psikologtan tavsiye alın derim.
0
peggy
(20.09.18)
o yaşlarda rotten.com'da geziyordum sjdjdjfjd 12 yaş, idrakın çok az olduğu bir yaş değil, eminim o da biliyordur uyuşturucunun ne olduğunu. bence öncesinde çocuğunuzu karşınıza alıp neleri bilip bilmediğini ölçüp biçin, zira uyuşturucuyu geçtim freddie mercury eşcinseldi ve aids'ten öldü. yani, açıklamanız gereken tek şey uyuşturucu olmayacak. :)
0
nice tnetennba
(20.09.18)
Ben götürürüm, çocuğumun da yanında otururum.
0
SiyamkedisiZorro
(20.09.18)
ne guzel bir sey. benim ailede cikmadi oyle cocuk torun. alin goturun. yasi gayet musait bence. bunlarin sizin kontrolunuzde olmasi en dogrusu tabii. yukardaki beraber izleyip uzerine konusma onerisi gayet yerinde. yalniz konusurken korkutucu bak bunu yapma falan seklinde degil de daha onun seviyesine inerek daha aralara sikistirarak efendime soyleyeyim karari ona birakacak sekilde yaparsaniz ise yariyor.

uzman degilim elbette ama yeteri kadar cocuk buyuttuk sukur.
0
tanaka
(20.09.18)
bu kadar steril şekilde büyütülen "proje çocuklar" ileride hayata daha zor adapte oluyor. bırakın biraz kirlensin kafası. zaten youtube, liveleak, porno siteleri vs sağ olsun sizin tahmin ettiğinizden çok daha fazla kirlenmiştir.
0
sir gawain
(20.09.18)
ben onun yaşında jimi hendrix'i keşfettim. Üzerinden 13 sene geçti hala uyuşturucu kullanmadım.

bence çok detay ve gereksiz düşünmüş o anneler. götürün. beraber gidelim tanıştır beni o delikanlıyla.
0
kablelvuku
(20.09.18)
Queen demek benim hayatım demek. Ben burda ergenliğimi, gençliğimi Queen'e adamışım, çocuğumdan mı saklayacağım asds.

Şimdi biraz daha ciddi cevap vermem gerekirse de kesinlikle izletirim diyorum.
0
ms brownstone
(20.09.18)
birlikte izleyin. Çocuğunuzun internet kullanmasına ve yaşıtı arkadaşları olmasına izin veriyorsanız, o filmden öğrenerek özeneceği her şeyi görüyordur zaten. Üstüne de bir tartıma, açıklama vs ile gayet de güzel olur.
0
sopiro
(20.09.18)
izlet, bişicik olmaz.
0
barankovan
(20.09.18)
Kardeşime Jackal izlettik 6 yaşında filandı, seri katil olmadı.

Biraz karakterle de alakalı tabi ama bu kadar istediği bir şeye engel olmak daha kötü bence.. Ailem bana hep olduğumdan olgunmuşum gibi iletişim kurdu, bazen yaşıtlarıma göre daha fazla özgürlüğüm oldu. Hiç kötü olduğunu düşünmedim, çocuğum olsa aynı şekilde davranırım. Bence şans verin.

Ek olarak: Bu nesilde, Queen hayranı bir çocuğunuzun olması nedeniyle hem sizi hem çocuğu takdir ediyorum.
0
lcha
(20.09.18)
Ben izletmezdim.
Izletirsin izletmezsin ayri konu da, kaynim cocukken izledi uyusturu bagilmisi olmadi diye bir arguman olmaz.
Ote yandan her halukarda izleyecek +1
0
stavro
(20.09.18)
Buraya değil de bir pedagog ya da çocuk psikoloğuna danışırsanız daha sağlıklı bir yönlendirme alabilirsiniz. Freddie Mercury hayranı biriyim ama konuya duygusal yaklaşıp "Mutlaka izletin, hiçbir şey olmaz." diyemiyorum.
0
monogram
(20.09.18)
Çekilin psikoloğum :)

Birlikte izleyin, sonra da üstüne mutlaka konuşun. Bu tür bilgilerin ilk başta sizin kontrolünüz dışındaki arkadaş ortamlarından önce güvenli aile ortamlarında edinilmesi önemli. Gizlemek, üstünü kapamak, görmezden gelmek her zaman doğru bilgiden daha tehlikeli.
0
fotrsapka
(20.09.18)
siz izletmeseniz bile kendi kendine illa ki izleyecektir. birlikte izlemeniz daha iyi olur bence.psikolog da yorum yapmış :) biz bir şey demeyelim artık.
0
tukenmez adam
(20.09.18)
Benim 12 yaşında queen bilen, dinleyen YouTube'un dandik tipleri yerine heyecanla bohemian rhapsody'i bekleyen bir çocuğum olacak, valla gururla elinden tutar, birlikte gider neşe ile izler, film çıkışı bir güzel yemek yerken filmi konuşurdum.

Çevrenizdeki anneler dar görüşlü bence. Ayrıca uyuşturucu meselesini anlamadım, filmin fragmanında herhangi bir uyuşturucu sahnesi var da ben mi kaçırdım acaba?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.09.18)
(4)

türkçe çevirisi olsa keşke dediğiniz ispanyolca şarkı

reavelyn
var mı? ispanyolca şarkıları çevirmeye merak sardım şu sıra, ispanyolcam fena değil diye düşünüyorum çeviriyi de profesyonel olarak yapıyordum bir süredir uzak kaldım.hem güzel birkaç şarkı öğrenmiş olurum, olmaz mı? algo familiarhttps://www.youtube.com/watch?v=P9PcP8ap1kwsigue felizhttps://www.yout
var mı? ispanyolca şarkıları çevirmeye merak sardım şu sıra, ispanyolcam fena değil diye düşünüyorum çeviriyi de profesyonel olarak yapıyordum bir süredir uzak kaldım.

hem güzel birkaç şarkı öğrenmiş olurum, olmaz mı?

algo familiar
www.youtube.com

sigue feliz
www.youtube.com

bajo el agua
www.google.com

bunların ekşideki başlıklarına giderseniz çevirilerimi de okuyabilirsiniz ayrıca.
0
reavelyn
(20.09.18)
bunu merak ediyorum ben
www.youtube.com

bi de bu

www.youtube.com
0
killerbee
(20.09.18)
despacito.
0
diffarentiationation
(20.09.18)
Chingon'un tüm parçaları.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.09.18)
nicky jam, j balvin - x
bad bunny, casper et al- te bote
0
cedex
(20.09.18)
(5)

Salmaikki deneyen var mı? Nasıl buldunuz tadını?

nundu
Yıllardır merak ediyordum salmiakkiyi, hep internette görüyordum işte tadına bakıp iğrenen amerikalıları türkleri falan. En son geçen yaz Helsinki'deyken denedim ve aslında beğendim gibi yav. Hani öyle aman aman bu neymiş moduna girmedim ama bak şimdi olsa bi tane yerdim bence.Bu arada sosyal deney
Yıllardır merak ediyordum salmiakkiyi, hep internette görüyordum işte tadına bakıp iğrenen amerikalıları türkleri falan. En son geçen yaz Helsinki'deyken denedim ve aslında beğendim gibi yav. Hani öyle aman aman bu neymiş moduna girmedim ama bak şimdi olsa bi tane yerdim bence.

Bu arada sosyal deney olarak beraber gittiğimiz turdaki diğer insanlara da tattırdım ve sevmeyenler çoğunlukta olsa da seven yine azımsanmayacak kadar insan vardı. Var mı burda tadan?
0
nundu
(19.09.18)
Çikolata dışında hiç sevmem. Hele tuzlu şekerlemelerinden nefret ederim.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.09.18)
sevmedim.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(19.09.18)
Korkunc. Lakritz ve lakritzimsi her sey oyle benim icin.

Ama Danimarka´da annesine lakritzli cikolata almadi diye aglayan cocugu gorunce "damak tadi boyle bir seymis demek ki." demistim.
0
buf-e kür
(19.09.18)
Ben naneli ve chilli aromalılarını sevdim (sisu, malum şekerleme markası).

Sadesi üç taneden sonra bayıyor bence. Abartıldığı kadar kötü bulmadım ama başka şekerler dururken tercih edeceğimi sanmıyorum (sadesini).
0
amabunuyapmayacaktin
(20.09.18)
bunların yediği bitakım şeyler aşırı iğrenç damak tatlarına tüküreyim her şeyin içine marzipan koyanlarla aynı ırktan bunlar
0
kush
(20.09.18)
(12)

Turkiye'de Kariyer Oncesi Kisisel Gelisim Sorunu

crown
Bizim sirkette (yurt disi ofisindeyim) ekibe yeni katilanlar takim toplantisinda kendilerini kisaca tanitan bir sunum yaparlar. Cokca bu tarz sunumlara denk geldigim icin ister istemez, kendi gecmisim dahil, Turkiye'deki insanlarla Avrupali insanlarin yasamini karsilastirma imkani buluyorum ve canim
Bizim sirkette (yurt disi ofisindeyim) ekibe yeni katilanlar takim toplantisinda kendilerini kisaca tanitan bir sunum yaparlar. Cokca bu tarz sunumlara denk geldigim icin ister istemez, kendi gecmisim dahil, Turkiye'deki insanlarla Avrupali insanlarin yasamini karsilastirma imkani buluyorum ve canim sikiliyor.

Ornek vermem gerekirse bugunku sunumdan bazi cumleler:

- Ilk atimi 10 yasinda aldim, daha sonra pek cok engelli binicilik yarismasinda derece kazandim
- Sirt cantami alip tanidigim bir kisi bile olmayan Avustralya'ya gezmek icin gidip 4 ay kaldim
- Hayatimin bos aylarinin oldugu bir donemde kodlamaya merak saldim ve ogrendim
- Uzun sure Afrika koylerini gezip hayir amacli aktivitelerde bulundum, Ingilizce ogrettim, web sitesi kurmayi gosterdim

Bunlari diyen kiz dunyanin ise girilmesi en cok istenen sirketinde yeni ise basladi, Milan Fashion Week'te podyuma cikan, pek cok moda dergisinin kapaginda yer alan bir kiz.

Ve bu kiz ekstrem bir ornek degil, sadece bugun oldugu icin bunu ornek verdim. Sirketteki pek cok insanin benzer bir hayati var.

Ben kendi adima, ailemin vizyonu sayesinde, nispeten Turkiye'ye gore iyi sartlarda yetismis olsam da Avrupali genclerle Turk gencleri arasindaki ucurum beni uzuyor.

Turkiye'nin Orta Dogu cukurundan cikamayacagini biliyorum, ama bireysel olarak bu alanda faydali olabilecek onerileriniz belki Duyuru genclerine faydali olur diye fikir almak istedim.
0
crown
(19.09.18)
Okurken ağlattın hocam resmen, ben de yurt dışında yaşadığım dönem kendime ve ülkemin gençlerine aşırı üzülüyordum benzer hikayeleri duyduğumda. Örnek olarak okulu biten bir arkadaş "ben bi 3-4 ay latin amerika'yı gezmeye gideceğim" diyordu, aynı zaman sürecinde biz harıl harıl çalışıp para kazanmamız lazım derken.
Maalesef kapanamayacak bir açığımız var, sanırım her şey şu an mükemmel yoluna girse en az 100 yıl sonra aynı düzleme geliriz onlarla.
0
blackidom
(19.09.18)
Ispanya'da kaldigim donemde benzer bir sorunu ben de yasadim. Herkesin mutlaka aktif ugrasitigi en az bir hobisi oluyordu. Oradaki danismanim pazarlari mahalle orkestrasinda saksafon caliyordu, diger kizi ayni orkestrada keman, kucuk kizi da baska bir sey caliyordu. Pazarlari ailecek orkestradaydilar. Bunun disinda, astronomik gozlemler icin kampa gidiyor ayni adam ve fantezi turu kitaplari okuyup karakterlerin yagli boya resimlerini yapiyordu tuvallerle. Bir de action figure'leri olusturuyordu kendi hayal gucune gore. Bu adam ayni zamanda profesor ve bircok endustri projesinde. Yaldir yaldir geziyor. Cocuklari da ayni sekilde buyuyor, esi de boyle birkac hobiye sahip.

Amerika'da bunlara extracurricular diyorlar ve universiteye giriste cok buyuk onemi oluyor. Dersleri iyi olanlarin arasindan "Gana'da evsizler icin barinak insaatinda calistim yazin"a kadar extracurricular'lari var. Aslinda bunu cok da isteyerek degil, universite ya da sonrasinda gerekli olacagindan yapiyor Amerikalilar.

Cin'de ise bizden beter. O kadar rekabetci sistem var ki, dersten baska bir seyle ugrasana aptal gozuyle bakiyorlar, "Geride kalacak salak" diye yargiliyorlar. Onlara bakinca da "Biz en azindan arada dizi falan izliyoruz, o kadar zaman ayirinca kimse yargilamiyor" diye seviniyorum.

Dedigin seyler pahali. Ustelik apartmanda rahat yapilacak seyler degil. Yani, Istanbul'dayken at zaten alamam, ati alsam Beylikduzu'ndeki apartmanda tutamam ya da E5'te dort nala at kullanamam. Onu gectim, bisiklete binmek bile cok zor. Ancak, ekonomi duzelecek ve egitim sistemi hobilere gore tasarlanacak ki, ulkecek hobilere sarabilelim. O zamana kadar ailenin kisisel imkanlarla cocuguna bir sey yapmasi gerekiyor. Abimin nisanlisinin ilk esinden cocugu var ve baharlari haftasonunda ata goturuyorlar, yazlari hep birlikte kampa gidiyorlar. Boylece cok usta olmasa da, en azindan aktif olarak ugrastigi bir sey oluyor.
0
aychovsky
(19.09.18)
çok doğru yazmışsın.
ben yurtdışında çalışmadım, ama bir süreliğine tatil olarak kaldım.
kısıtlı imkanlar içinde, yoksul olsalar bile mutlu olan, yaşamayı, eğlenmeyi bilen, kendini geliştirmeye meraklı, özgüveni yüksek gençler gördüm. üstelik bunlar liseliydi.

bizimkiler maalesef ne durumda olduklarının farkında bile değil.
başka türlü bir yaşamın mümkün olabileceği, olması gerektiği zihninde bile yok.
0
tabudeviren
(19.09.18)
Evvela bizdeki yaşam şekli bu kişisel gelişime müsait değil. Bizdeki toplum da zaten böyle bir toplum değil malesef.

Şehirde yaşıyorsan öyle geniş alanların yok hobiler için. Elimizdeki pasaport çöpten hallice, cepte para yok vs her şey problem bizde.

İsveç'te küçük bir kasabayı ziyaret ettim bugün. Adamların pisti var yahu pist. Gokart, binek, drift falan yardırıyorlar. Bizim komünde amatör havacılık için havaalanı var. Planör, Cessna falan uçuruyorlar.

Her yer yeşil saha kimisinde futbol kimisinde rugby oynanıyor.

At çiftliği bana yürüyüş mesafesinde.

Orman 15 dk mesafede.

Bu imkanların hangisine sahip İstanbul'da oturan bir memur çift ve çocukları? Hiçbiri mümkün değil. Ne ekonomik ne de lokasyon olarak imkansız.

Ben ergenken bir bass gitar alayım dedim 200 dolar az para değildi, tüm yaz çalıştım elektrikçide aldım. Ne zaman çalsam komşu tepeme biniyordu. En sonunda bırakmak zorunda kaldım. Stüdyo kuralım dedik müzik yapalım diye ama cepte para yok, götümüzü yırttık bir bodrum katında Allah'ın siktirettiği yerde, yine de olduramadık. Yumurta kartonuyla izolasyon yapıyorduk, olmuyordu haliyle.

Bu işler nüfus, yaşam şekli, hayata olan bakış açısı, para, çalışma şartları vs diye uzun uzun gider. Malesef olmaz bizde. Herkes futbolsever ama futbolcu bile yetişmiyor bizde. O da ayrı bir uzun mevzu ya neyse düşün ama.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.09.18)
Kardeş biz avustralya'ya gidecek uçak parasını bırak vize alacak para bulamayız. Para olsa Türk gençleri de yapar.
0
ovungec zeus
(19.09.18)
bunları böyle dediğin gibi işte şirkete girmek, cv şişirmek, iyi gözükmek vb. dış faktörlerle yapıyo gerçekten istediği için, kendi için ya da insanlara iyilik olsun diye falan değil tamamen feyk bi insan yani. i hate and batter fake people. tavsiye ederim.
0
kush
(20.09.18)
Senin söylediğin şeyleri Türkiye'de yapmaya çalışan bir insan olarak ufak örnekler vereyim.

-Üniversitede buzhokeyi oynuyordum ve gayet antrenman kaçırmayan hevesli bir oyuncuydum. Lise arkadaşlarımla buluştuğumuzda hepsi Facebook'taki takımla çekilmiş olduğum buzhokeyi fotoğraflarından bahsedip erkeksi sporlarla ilgilenmekle, yaşımın gerektirdiği gibi - 20 yaşındaydım- davranmamakla, çocuk kafalı olmakla suçladı beni. Bunu yapanlar da öyle Şeyma Subaşı kılıklı insanlar değillerdi. Yüksek puanlı üniversitelerde Eczacılık, Tıp Fakültesi, Mimarlık falan okuyorlardı. İnsan yobaz olmaya görsün!!

-Master'ı bitirmeye yakın annemlere yurtdışına hiç çıkmadığımdan bahsettim. Maaşımı biriktirebildiğimi fark ettiğim andan itibaren dünyayı gezmek istediğimi, Avrupa'yla başlayacağımı hatta İtalya'nın ilk olacağından dem vurdum. Annemden "Ne işin var. Otur oturduğun yerde, ileride evlenirsen kocanla gidersin -asdfadsdaf- . Biz istemiyoruz öyle şeyleri!" yanıtı geldi. Ben gülüp onu ti'ye alınca da ağlamaya başladı. "Ben evlatlarımı yetiştirememişim, siz hiç anne - baba lafı dinlemiyorsunuz!" diyerek.

-Lisede basketbol oynuyordum, futbolu takip etmeye çalışıyordum -şu anda nefret ediyorum futboldan, basketbola karşı da kayıtsızım- . Sınıftaki en yakın arkadaşım "Çok merak ediyorum ileride nasıl bir adamla evleneceksin! Seni kim kabul edecek! -asadafasa- Ben erkek olsam futbola benim kadar ilgi duyan bir kadınla evlenmezdim -1!1!111!!!" diye aklı sıra beni aşağılamaya kalkmıştı. Bu kız, Türkiye'deki kariyerini boşlayıp Amerika'ya gitti, orada birisiyle evlendi ve şu anda FETÖ'den dolayı dönemiyor. Dönmek istediği anda pasaportuna el koyuluyor galiba. :D

Daha önce yazılmış. İnsanda vizyon olsa bile evde anne terliği var, anne terliği olmayınca da duygu sömürüsü var, vizyonsuz arkadaşlar var, mahalle baskısı var, uyuz akrabalar ve bütün bu insanlara bir araba dolusu açıklama yapmak zorunda bırakılmak var. O bahsettiğin kızın Avustralya'yı gezmek istediği için öz annesi tarafından 'edepsiz' veya 'hayırsız evlat' olmakla suçlandığını zannetmiyorum.
Türkiye'deki insanlar yakın çevrelerinin de katkısıyla kendi cehennemlerini kendileri yaratıyorlar.
0
chitosan
(20.09.18)
@darkrocq ve @chitosan +1

ben lisedeyken ankara'da, cuma gunleri cikista kocatepe camiinin altindaki begendik'e gider, orada satilan orglarla saatlerce ugrasir, calmaya calisirdim. evdekilere yalvardim, dokmedigim dil kalmadi. almadilar.

universitede ucuncu yilda kendime ikinci el bir org alabildim ama hevesim kalmamisti. yillardir bir kosede durur. arada cikarip iki tingirdatir, kaldiririm.
0
tabudeviren
(20.09.18)
yurtdışında insanlar yaşıyor türkiye'de hayatta kalıyor. gitarım bozuldu kaç aydır yaptırıcam ya da yeni alıcam alamıyorum. yurtdışında 1000 dolar olan şey burada min. 6 bin lira. türkiye'de de gerçi paran varsa hepsini yaparsın.

insanlar gerçekten yaşıyor yurtdışında. ama onun dışında bu tarz şeyler kush'un da dediği gibi cv doldurmak için yapılıyor bence de. mutlaka isteyerek yapılan vardır ama afrika'nın köylerini gezmek vs. bende tamamen cv için. çünkü çoğu insan benzer şeyleri yapıyor. alternatif oldukları düşündükleri şeyler bile aynı. çantayı alıp dünyayı gezmek klasiktir mesela.
0
black mamba
(20.09.18)
turkiye de millet is bulmak icin bile yillarca sinava hazirlanip sinavi gecmek zorunda.
adamlar refah ulkesi, gelecekleri belirli, insanlarin hayatlarini kisitlayan sacma sapan bakis acilari yok, mesela yas mevhumu gibi. turkiye'de 28 yasini gecince bir daha hayatta is bulamazsin diye bakiliyor, adam gidiyor 30 yasinda universiteye basliyor orada kimse de yadirgamiyor, sikildim kariyerimi degistirecegim diyor.
gap year var mesela 10 sene okumus lise bitmis, ben yoruldum diyo aliyo sirtina cantayi 6 ay asyayi dolasiyor, cunku donunce issiz kalsa bile gecinecek maasi var, temel ihtiyaclari da bu maasla aliyor.

turkiye'de luks olan cogu sey, gelismis ulkelerde normal. bir skechers ayakkabi, bir wolksvagen araba veya seiko bir saat, bir sise viski. golf oynamak veya tenis oynamak, tatile yurtdisina gitmek vs. bunlari turkiye'de kac kisi yapabiliyor?

turklerin ayriyetten vize sorunu da var, cikip nereye gidiyorsun sirtina cantayi alip?

ozellikle bu son 1 yilda zaten millet hayvan gibi fakirlesti.

turk insani hakikaten hayatta kaliyor sadece, gelismis ulke insani ise zevk aliyor.
0
baldur2
(20.09.18)
@baldur +1


yeni tanistigim alman bi kiz cok guzel ingilizce konusuyor. ingilizce fransizca ispanyolca ve latince ders almis okulda, ama kanada'da ingiliz-fransiz bi aileyle 3-4 ay yasadigi icin ingilizce ve fransizcasi akiciymis, diger diller cok akici degilmis. bu kiz 18 yasinda.

egitimleri kaliteli, refah duzeyleri yuksek, gelecek kaygilari yok, paralari guclu, vizyonlari genis.
0
icim urperiyor
(20.09.18)
verilen tüm örnekler batı avrupa ve amerika’dan. örneğin tayland’dan ya da bolivya’dan bir örnek yok. dolayısıyla olay para ve paranın değerinde bitiyor.
para zaten inşaatçı bir çomar değilseniz iyi kötü vizyon getiriyor. türkiye’nin yıllık ortalama hane geliri 6000 dolarlara düştü, bahsettiğiniz ülkelerde bu en az on katı.
örneğin artık her yerde çinli turistler var, çoğu turla gezse de tekil gezenler de var, niye çünkü artık paraları var.

özetle gitgide fakirleşen bir ülkede bırak hobiyi gezmeyi hayatta kalmak, temel ihtiyaçları görmek bile büyük çaba gerektiriyor.
0
cedex
(20.09.18)
(7)

Kulakiçi Bluetooth Kulaklık Kullananlar

bos gezenin bos ustasi
Hangi marka model kullanıyorsunuz? Memnun musunuz? Nesi kötü nesi iyi?
Hangi marka model kullanıyorsunuz?
Memnun musunuz? Nesi kötü nesi iyi?
0
bos gezenin bos ustasi
(18.09.18)
bose kullanıyorum. nafir noise cancelation olan cihazlardan biri. millet otobüste birbirini yerken ben müziğin keyfini çıkarıyorum. ama çok pahalı meret. 1.5 k falan
0
mayeskuel
(18.09.18)
Vermem o kadar. Araba alicim:)
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(18.09.18)
jbl kullanıyorum. sakın ha sakın philips alma en fazla 3 ay dayanıyor hemen cortluyor jack kısmı. 3 tane eskittim öyle. jbl güzel. benimki çok pahalı değil valla 50-60 lira bi şey.

aga 1.5k kulaklığa verilir mi ya metrobüste adam kolunu taksa gitse kulağımdan önce kulaklığa bakarım koptu mu diye :)

evet fakirim :(

edit: bluetooth sormuşsun. kablolu sandım özür dilerim.
0
rahat ya
(18.09.18)
en-de.sennheiser.com

ben de sennheiser cx7bt kullanıyorum. şarjı fena değil 10 saat falan gidiyor. ses kalitesi süper zaten bundan iyisini kullanmak kısmet olmadı xD bunuda kardeşim doğum günü hediyesi almış geçen sene 500 tl civarıydı sanırım. boyuna asılan kısma takılmayın kulaklık toplam 49gr zaten o boyunlukta hiç yok gibi. 2 cihaza kadar destekliyor. sesli komutla arama falan yapabiliyosun değişik bir özellik. gürültü engelleme falan yok ama gayet yalıtımlı dışarı ses vermiyor içeride almıyor =) bir de qualcomunmu ne bi çipi varmış galiba içinde uyumlu cihazlarda daha iyi ses alıyomuşsun galiba onu tam anlamadım bilmiyom xD öyle işte. umarım yardımcı olabilmişimdir...
0
0zzy
(18.09.18)
xiaomi bluetooth alıcı ile tüm kulaklıklarımı kablosuz olarak kullanıyorum.
0
zebragibi
(18.09.18)
linkteki ürünü 1 yıldır kullanıyorum en ufak bir sorun yaşamadım..
10saat batarya ömrü var.. özellikle bisiklet turlarında kablosuz bağlantı müthiş keyifli oluyor..
mesela tur esnasında arayan olursa, kulaklık üzerindeki butona basınca görüşme direkt başlıyor..

www.aliexpress.com
0
strobist
(19.09.18)
jabra (boyuna takılanlardan) almayın. halo smart 2 kere temassızlıktan değişti. en sonunda elite 25e gönderdiler. o da telefon cebimdeyken elimi telefonun üzerine götürünce bağlantısı kesiliyor.
0
inheritance
(19.09.18)
(3)

Master/ diploma denkligi

bunlarseniniyigunlerin
Dostlar romalilar Dis hekimiyim. Italyaya mastera basvurmak istedim. Ilgili okul dediki once valuedation of your degree alacaksin italyan saglik bakanligindan dedi. Uzun surecmis bu.Bugun konsoloslugu aradim. Belgelerini getir islemi baslatalim dedi. Amazon.com. Kabul mektubu da istiyor. Okul da den
Dostlar romalilar
Dis hekimiyim. Italyaya mastera basvurmak istedim. Ilgili okul dediki once valuedation of your degree alacaksin italyan saglik bakanligindan dedi. Uzun surecmis bu.
Bugun konsoloslugu aradim. Belgelerini getir islemi baslatalim dedi. Amazon.com. Kabul mektubu da istiyor.
Okul da denklik olmadan seni master sinavina bile almam diyor.
Var midir Buna benzer bir durum yasayan, ne yapmam gerektigini bilen?
Herkese opucukler
0
bunlarseniniyigunlerin
(18.09.18)
İsveç'te denklik istedim. Dediler bizim bir YÖK meb karışımı bir şeyimiz var buna belgeleri göndereceksin, biz araştıracağız bunu, sana döneceğiz(olumlu, olumsuz, şartlı olumlu).

11 ay sonra araştırma sonucu denkliğim kabul edildi. Tıpçı, diş hekimi falan değilim. 2 diploma göndermiştim yan diplomam kabul edilmedi yok sayıldı ama önemli de değildi.

Tıpçı arkadaşım var Portekiz'den geldi buraya cerrah. Ders almadı mesleki ek ders vs. sadece mesleki dil sınavını verdi ve internship yaptı bir müddet. Şimdi acilde çalışıyor. Yani cerrahlık falan gitti düz doktor şu an.

Normalde kabul aldıktan sonra master yapabilirsin İsveç'te denklik gerekli değil ama master yapmak çok para.

Yurtdışı diplomaları(eu dışı) soruşturmak zorundalar malum. Kabul alsan bile sürer biraz.
0
bos gezenin bos ustasi
(18.09.18)
Hocam verdiginiz bilgiler icin cok tesekkur ederim gercekten cok faydali oldu. Peki bu belgeleri konsolosluk uzerinden mi teslim ettiniz yoksa bir eposta adresine mi gonderdiniz?
0
🌸bunlarseniniyigunlerin
(18.09.18)
İnternet üzerinden gönderdim. Konsolosluk ile herhangi bir alakası yok, tarayıcıdan tarayıp upload ettim. Yalnız ben bu ülkede yaşıyorum zaten. Yani kabul görmese bile eğitimim, gidip ek derslerle falan kabul ettirecektim.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.09.18)
(3)

yurtdışında para çekimi

anxyte
erasmus sürecinde türkiyeden gelen parayı en az kayıpla hangi banka kartı aracılığıyla çekebiliriz?
erasmus sürecinde türkiyeden gelen parayı en az kayıpla hangi banka kartı aracılığıyla çekebiliriz?
0
anxyte
(18.09.18)
Ceptetebin birçok ülkede anlaşması var komisyonsuz çekebilirsiniz gittiğiniz ülkede varsa.
Ben Londrada kullanacağım mesela.
0
bir nick var benden iceri
(18.09.18)
gittigin ulkede unicredit varsa yapi kredi'yi kullanabilirsin. komisyonsuz.
0
arkadakiadam
(18.09.18)
Çekmek yerine banka hesabından kullanırsan daha az zarar edersin. Market alışverişi, yeme içme için.
0
bos gezenin bos ustasi
(18.09.18)
(2)

turkiyeden yurt disina iltica edilse kabul olunur mu?

s0phiesw0rld
Arkadaslar turkiyedeki kotu durum malum. Atiyorum ekonomik kriz daha da kotulesti ve toplumda politik ve ekonomik huzursuzluk iyice artti. Boyle bir durumda iltica etsek kabul edilme ihtimali nedir ve basarili olmasi nelere baglidir, turkiyeyi 3. Dunya ulkesi olarak gorurler mi, iltica edip basaran
Arkadaslar turkiyedeki kotu durum malum. Atiyorum ekonomik kriz daha da kotulesti ve toplumda politik ve ekonomik huzursuzluk iyice artti.

Boyle bir durumda iltica etsek kabul edilme ihtimali nedir ve basarili olmasi nelere baglidir, turkiyeyi 3. Dunya ulkesi olarak gorurler mi, iltica edip basaran tanidiginiz var mi yoksa bunlar hep hayal urunu mu?

edit: teşekkürler @bos gezenin bos ustasi detaylı anlatım için
0
s0phiesw0rld
(17.09.18)
Çoğunluk senin gibi düşünüp uygulamaya kalksaydı, ülkede şu anda ne kadar kişi kalırdı? Hiç düşündün mü? :)
0
oligomer
(17.09.18)
İltica politikası ülkeden ülkeye değişir. Şu an atıyorum Danimarka'ya veya Finlandiya'ya git ve ben gay olduğum için Türkiye'de yaşayamıyorum de almazlar. Ama İsveç'te daha çok şansın var.

Öte yandan Türkiye tarafından aranıyorsan alınma ihtimalin daha yüksek oluyor 2 sebepten. Birincisi Türkiye hükümetine olan tavır ve yakalanan şüphelilerin basına sızan dayak yeme görüntüleri.
İkincisi diplomatik sığınmacı demek bilgi demek. Eski general bir fetöcüden alınacak bilgi değerli olabilir. Öte yandan aldığında bu kişileri pazarlık unsuru olabiliyor Türkiye ile.

Normalde mülteci alımındaki kriter ise Birleşmiş Milletler raporlarına göre oluyor. Suriye'den gelen birisi şu an uluslararası yasalara göre Suriye'ye sınırdışı edilemez bu suçtur. En fazla Türkiye'ye postalarsın, ordan oraya sınırdışı edilir ama Suriye'ye gönderilemez. Ancak uluslararası antlaşmaları tanımayan bir ülke yapabilir bunu. Atıyorum Cibuti'ye sınırdışı edilir şahıs ordan Suriye'ye.

Türkiye için böyle bir durum yok elbette. Askeri darbe başarılı olsaydı ve bir vesayet durumu sözkonusu olsaydı(kağıt üstünde halen diktatörlükle yönetilmiyoruz) o zaman Türk mültecilerin ülkesine sınırdışı edilmesi suç olurdu.
0
bos gezenin bos ustasi
(18.09.18)
(1)

Diploma supplement ne oluyor

bunlarseniniyigunlerin
Simdilerde boyle bir belge oldugunu ogrendim. Master basvurusu yaparken bu belgeyi mi kullaniyoruz? Nedir bu belge ne ise yarar? Her bolumden ogrenci bu belgeyi alabilir mi?
Simdilerde boyle bir belge oldugunu ogrendim. Master basvurusu yaparken bu belgeyi mi kullaniyoruz? Nedir bu belge ne ise yarar? Her bolumden ogrenci bu belgeyi alabilir mi?
0
bunlarseniniyigunlerin
(17.09.18)
Diploma eki içinde transkript ve aldığın eğitime dair akademik seviye gösterilir yabancı dilde. Diploma yerine geçmez, denklik sağlamaz.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
(6)

Soğuk Su Ve Depresyon

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Selam,Bissürü yerde karşıma çıkıyor soğuk suyun depresyona karşı etkisi var falan diye. Sizce de öyle mi? Bonus soru: Depresyona karşı ve gün içinde daha enerjik, mutlu hissetmek için "hack"leriniz var mı?
Selam,

Bissürü yerde karşıma çıkıyor soğuk suyun depresyona karşı etkisi var falan diye. Sizce de öyle mi?

Bonus soru: Depresyona karşı ve gün içinde daha enerjik, mutlu hissetmek için "hack"leriniz var mı?
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(17.09.18)
Depresyon değil ama anksiyete geldiğinde soğukta yürümek iyi geliyor.

Ben seks diyorum depresyona karşı. Umarsızca vuruş kadın erkek farketmeksizin iyi gelecektir.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
Seks de bi şeyi değiştirmiyo. Gece gündüz tavşan gibi seviştiğim zamanlarda daha depresif oluyodum.

Soğuk suyu hiç sevmem
0
Delay Fuze
(17.09.18)
wim hof dıye araştır. bu adamın bu konuda bir sürü videosu var.
ben arada yapıyorum ve bence gerçekten işe de yarıyor.
0
orpheus
(18.09.18)
depresyondaki adamın libidosu mu olur yav, ne seksi? duş almaya üşeniyo insan, bi de seks yapacak bahhele...

balkonda oturuyorum, püfür püfür esiyor, denize bakıyorum. çok sevdiğim bi dizinin çok sevdiğim bi bölümünü izliyorum. bi şeyler yazmaya çalışıyorum, anlamlı-anlamsız fark etmez. temizlik yapmak, evi süpürmek gibi aktiviteler de bedava.
0
nice tnetennba
(18.09.18)
playlistini değiştir tarzın dışında müzik dinle,
0
dedim dedim de kime dedim
(18.09.18)
eve çok tıkılıp uyuyordum hafta sonları, artık bünyem dayanmıyor, mutlaka yürüyüşe çıkıp bir yerde çay kahve içiyorum, uzun bir tur atıp dönüyorum.

Tamamen yalnız kalmak yerine haftada 1-2 gün de olsa birileriyle sohbet ediyorum, iş yerinde sosyalleşmeye çalışıyorum.

Çok kahve ya da çay içmek yerine, bana keyif veren, örneğin Türk kahvesi, kapuçino gibi (normal kahve de olabilir) bir bardak içip internette dolanıyorum (ama çok oturmamak lazım başında)

Yeni çıkan bu kitabı mutlaka okuyun, hem bu yöntemler, hem de sorunun daha temelli çözümü için fikirler veren, grafik bir roman, gerçek bir hikaye.

www.tudem.com
0
kaset
(18.09.18)
(5)

Çalışma saatlerine dayanamamak

river song
selam arkadaslar. bu bir nasıl yaşıyorsunuz sorusu.deneme surecindeyim bir firmada su an. staj donemlerim dısında calısma hayatım cok olmadı ve su an manyak olmus durumdayım. hayatım böyle nasıl gececek, baska bir yolu var mı diye dusuncelere daldım.tum gun işyerinde geçiyor sonrası istanbul trafiği
selam arkadaslar. bu bir nasıl yaşıyorsunuz sorusu.
deneme surecindeyim bir firmada su an. staj donemlerim dısında calısma hayatım cok olmadı ve su an manyak olmus durumdayım. hayatım böyle nasıl gececek, baska bir yolu var mı diye dusuncelere daldım.tum gun işyerinde geçiyor sonrası istanbul trafiği. bi evim olsa kirada asla çalışmam sanırım.
0
river song
(17.09.18)
Alışırsın. İstanbul'da yaşamak zorunda değilsin. İşinden uzak yaşamak zorunda da değilsin.

Geçmişte günde 15 saatimi alan bir işle meşguldüm. Yine mecbur kalsam yine yaparım. Göt sıkıya gelince, ailenden yardım kesilince mecburiyetten yapıyorsun sonrasında alışıyorsun.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
Ben işe ilk başladığım ayın ortasında "yeter lan alarmla değil vücut saatime göre uyanmak istiyorum" diye isyan etmiştim.

Bir süre sonra alışıyor ve kabulleniyor insan.
0
kimlanbu
(17.09.18)
burasi turkiye.
uzak bir gelecekte biz de 08-16, 09-15 clisma saatlerine ve zorunlu cumartesi tatiline sahip olacagiz. ama cok uzak :)

en uzun calisma saatlerinde turkiye:

www.bbc.com
0
tabudeviren
(17.09.18)
Alışabileceğini sanmıyorum. Hele ki maaşlı işte.
0
d0RuK
(17.09.18)
reddediyorum. ama çalışıyorum.
0
marul hirsizi
(17.09.18)
(18)

Çocukken ne sıklıkta dayak yediniz/fiziksel şiddet gördünüz?

japon askeri
Durum değerlendirmesi için katkılarınızı bekliyorum.a - her gün birden fazla kezb - haftada birkaç kezc - ayda birkaç kezd - çok nadirene - hiç
Durum değerlendirmesi için katkılarınızı bekliyorum.

a - her gün birden fazla kez
b - haftada birkaç kez
c - ayda birkaç kez
d - çok nadiren
e - hiç
0
japon askeri
(17.09.18)
e
0
sopiro
(17.09.18)
çok kavga ettim fiziksel olarak küçükken ayda birkaç kez kavga etmişimdir ama son 20-25 yıldır fiziksel kavga ettiğimi hatırlamıyorum.
dayak yediklerim 1/4 orandadır
ha şiddet görmek anlamında sürekli benimle uğraşan insanlar yoktu kavgalar hep alakasız kişilerle falandı. mahalle içi klasik çocuk kavgaları işte
0
basond
(17.09.18)
e - Hiç
0
fotrsapka
(17.09.18)
E
0
der meister
(17.09.18)
e
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(17.09.18)
C. En son lise 1
0
paudi
(17.09.18)
B

Annem, ablam ve beni ilk okul öncesi ve ilk okul süresince döverek büyüttü deyim yerindeyse. Yemek yedirmek için özellikle sürekli tokat atardı. Babam bütün hayatım boyunca 1 ya da 2 kere tokat atmıştır. Onda da hak etmiştim sanırım.
0
himmet dayi
(17.09.18)
b ya da c. netlestiremedim
0
river song
(17.09.18)
B.
Yaş 30. Devlet okulunda ve düz lisede okudum. Bizim zamanımızda dayak vardı. Annemden çocukken çok dayak yedim zaten. Adanalıyım, Adana'da büyüdüm. Bıçaklı kavgalardan, taşlı sopalı her türlüsünü gördüm. Ergenken her gün kavga ederdim bir şekilde. Eski polis memuruyum. Eylemde yaralandığım da oldu. Dayak yemek denemez ama arbede anında biri sana vuruyor sen birilerine vuruyorsun oluyor yani.

Ama ömrümde yediğim en kötü dayak lisedeyken yediğim dayaktı. 5 kişi araya aldı hastanelik oldum.

"Yara izim olmadan ölmek istemiyorum"
-Tyler Durden
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
B

Ev içerisinde annemden şiddet gördüm. Fiziksel şiddet dışında psikolojik şiddet de gördüm.
0
kedili madam
(17.09.18)
b diyeyim

öğretmen sürekli sıra dayağına çekerdi ilkokulda, hatta tahtaya soru yazar, bilemeyecek olanlar kalksın derdi, kalkmayanlardan da arada seçip sorup onları da kaldırırdı. ben çalışkan öğrenciydim o nedenle pek yemedim ama çok şahit oldum.

evde ise iki günde bir yerdim annemden. süpürgenin metal hortumu, uzun sopa, terlik vs. ne denk gelirse.

bu beni dayak arsızı, laf arsızı, umursamaz biri yaptı. ciddi söylenen hiçbirşeyi ciddiye alamaz oldum. biri bana kızdığında, laf söylediğinde falan gülesim geliyor artık.
0
theconqueror
(17.09.18)
sanırım b, büyüdükçe c.
0
ya ben lan neyse
(17.09.18)
B maalesef
0
tociess
(17.09.18)
c
0
eazy
(17.09.18)
d.

bir kere lisede hoca dövmüştü. bir kere de çingeneler meydan dayağı atmıştı. toplamda iki kez.
0
sir gawain
(17.09.18)
e
0
aychovsky
(17.09.18)
C veya d
Yetiskinligimde ise oldukca kavgaciyim. Cok dayak yedim cok da dayak attim. Kacmam korkmam bu yuzden. Bunu sormadin ama cesur ve pislik erkekten hoslanan duyuru kizlarina selam etmek icin soyledim.
0
twelfth
(18.09.18)
d nadiren de olsa yedim. özellikle ilkokul öğretmeni dayakçıydı. be usluydum, ona rağmen nadiren de olsa dayak yerdim. yaramazlar paso dayak yerdi zaten. şimdiki çocuklar çok şanslı. doksanlı yıllar ve ikibinlerin başları dayak vardı.
0
Neill
(18.09.18)
(5)

Ankara li duyuru ahalisi..

mehmed resad
canım okulum odtü'de yurt çıkmadı, ikinci döneme ancak çıkar falan dediler. Birkac ay diyen de var aylar da.. yurt hakkımın yanmaması için özel yurtta kalamam. eve çıkmak son ihtimal olsun diyorum, o nedenle orduevi ve öğretmeni evinde kalabilir miyim, halka açık mı bunlar ve çok mu pahalı olur?? ba
canım okulum odtü'de yurt çıkmadı, ikinci döneme ancak çıkar falan dediler. Birkac ay diyen de var aylar da.. yurt hakkımın yanmaması için özel yurtta kalamam. eve çıkmak son ihtimal olsun diyorum, o nedenle orduevi ve öğretmeni evinde kalabilir miyim, halka açık mı bunlar ve çok mu pahalı olur?? başka önerilere de açığım.. resmen kalacak yerim. yok
0
mehmed resad
(17.09.18)
oralar çok pahalı olur. rahat da edemezsin. son ihtimalini öne çıkar bence.
0
giovanne
(17.09.18)
Orduevinde kalabilmen için ordu personeli ya da yakını olman gerekir. Ama öğretmenevleri, kamu kurumlarının misafirhaneleri genellikle halka açıktır. Fakat giovanne'nin de dediği gibi yurda kıyasla epey pahalı olur. Ve ne hikmetse genelde de yer olmaz oralarda.
0
denhia
(17.09.18)
Geceliği en az 40-50 tl bu tip yerlerin öyle uzun vadeli kalmam mantıksız.

Ya eve çıkacaksın, ya oda kiralayacaksın.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
oda kiralama bence de en mantıklısı
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(17.09.18)
hazır evinde boş odası olan birinin yanına çıkman en mantıklısı olur.

edit: mesela jason bourne seksapali diye biri ev arkadaşı arıyordu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.09.18)
(3)

letter of recommendation?

megacracker
Rastgele yurtdışında yabancı bir firmaya başvurdum, sadece 2 sene iş tecrübem var. Ve şu ana kadar 2 yerde çalıştım.Ama benden bu mektubu istediler. Önceki çalıştığım yerdeki şeflerimden almayı düşünüyorum.Ya da kendim yazsam anlarlar mı?
Rastgele yurtdışında yabancı bir firmaya başvurdum, sadece 2 sene iş tecrübem var. Ve şu ana kadar 2 yerde çalıştım.
Ama benden bu mektubu istediler. Önceki çalıştığım yerdeki şeflerimden almayı düşünüyorum.
Ya da kendim yazsam anlarlar mı?
0
megacracker
(17.09.18)
Şefini uğraştırmamak adına kendin yazıp şefine imzalatabilirsin.
0
cakabo
(17.09.18)
bir sürü şef de zaten kendin yaz getir bana imzalıyim der :D
0
isvicre rakisi
(17.09.18)
Kendin yazma bence. Türkçe imzalı al çevirt tercümana onaylı.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
(16)

Berbere 50 tl veren tip geyiği - berbere ortalama kaç tl verilir ?

frenk
Ben istemeden de olsa bunlardan biri oldum :( Saç tıraşı, yıkaması ıvırı zıvırı fönü jölesi 40 tl olan kuaförüm bir anda fiyatı 50 tl ye çıkarmış. taşra berberleri bile 20 tl den 30 tl ye fiyat yükseltmişler. Atilla yeşilada bir zamanlar berberler bile fiyatlarını dolara endekslerdi diyordu gerçek o
Ben istemeden de olsa bunlardan biri oldum :( Saç tıraşı, yıkaması ıvırı zıvırı fönü jölesi 40 tl olan kuaförüm bir anda fiyatı 50 tl ye çıkarmış. taşra berberleri bile 20 tl den 30 tl ye fiyat yükseltmişler. Atilla yeşilada bir zamanlar berberler bile fiyatlarını dolara endekslerdi diyordu gerçek oldu galiba.

Bu zamanda temizliğine, hijyenine güvenilen bir kuaföre 50 tl vermek çok mu ? Bu geyiği yapmaya devam edelim mi hala ?
0
frenk
(17.09.18)
Ben 20-25 senedir aynı berbere tıraş oluyorum ((bkz: erkeklerin berber sadakati)) berber bildiğin mahalle berberi, dekorasyonu falan açıldığı günden beri hiç değişmedi, en son tıraş olduğumda o bile 35 lira aldı. O 35 lira alıyorsa biraz daha iyi bir berberin 50 lira alması baya normal gibi sanki.
0
angelus
(17.09.18)
mahalle berberine gitmiyorsan normal. ben de o civarda veriyorum unisex bi kuaföre.
0
sir gawain
(17.09.18)
Benim iki gram saçım var. Sakalı usturayla aldırıyorum. 30 alıyo. Amk makas değmiyo lan kafama. Yok daha ucuzu. Max 10 liralık iş var bende.
0
brad pitt
(17.09.18)
Yaşadığım yerde en ucuz berber 25 euro, ordan hesap et fiyatı. 50 tl normal Büyükşehirde.

Bir kişi en az yarım saatini sana ayırıyor. Saatin kaç para mesela? Diyelim 200 tl saatlik ücretin, berberin de bir zahmet 50 olsun yarım saati.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
hocam traşta semt çok önemlidir. berber fiyatı ile ev fiyatı birbirine orantılıdır diyim sen anla. yani lüks bir yerde 50 lira verirsin, sıradan bir semtte 20 tl.

ben de saç sakal için 35 tl veriyorum uzun bir süredir. ortalama bir semt.
0
giovanne
(17.09.18)
saç + makineyle sakal kısalttırma 25 tl. mahalle berberi. istanbul kadıköy.
0
nathanieltroy
(17.09.18)
bu her şeyi normalleştirenler yüzünden en basit şeye bile aşırı para veriyoruz zaten.
bir berber bir saça en fazla ne yapabilir ki 50 tl istiyor? iki tık, bir çıt, bitt; sanki saç ekiyor. 20 tl bile çok!
0
m e b
(17.09.18)
Benim icin berber ne kadar ucuza keserse o kadar mantikli. CUnku berberin ustaligiyla pek ilginlenmiyorum.
Bir berber dukkaninda calisan eleman her halukarda makasi makineyi nasil kullanacagini biliyor zaten. Model olarak da berberin yonlendirmesiyle hareket etmem asla, adama surayi kes burayi suraya kadar al, suraya dokunma diye direktif veririm, ortaya cikan sey benim istedigim sactir. Bunu da en kotu berber yapabniliyor ne yapacagini adim adim soyluyorum zaten. Yeter ki laf dinlesin.
Onceleri pahali berberleri denedim, o daha kotu. Adam mekani suslemis puslemis, fiyati yuksek tutmus, soyle yap boyle yap diyince hemen biz profesyoneliz bize birak ayagina kendi kafasina gore bir seyler yapmaya calisiyor, laf dinletmek zor oluyor. Ben berberin estetik algisina teslim etmem sacimi.
20-25tl lik berber her turlu yetiyor bana. Fazlasi gereksiz. He adamdan memnunsundur, dilinden anliyordur, baska yere gidip macera aramaya gerek yoktur 50tl cok bir para degil, verilir.
0
stavro
(17.09.18)
Kendimi bildim bileli 50 civarı veriyorum ben de, istanbuldayım
0
roket adam
(17.09.18)
eğer çok iyi kesiyorsa değil ama diyorsan "yav saçlarımın bir olayı yok öyle kes gitsin işte" o zaman çok evet. ki hala 30-35 lira alıp çok iyi saç kesen berberler var. ha yıkamaya ayrı para alıyorsa oradan koşarak uzaklaş. bence çok fena kurnazlık o olay.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.09.18)
Moser makine aldim kendim kesiyorum. Herkesin kafasina degen makas ve makineyi artik gidip kullanacagimi dusunmuyorum.
0
ykyt
(17.09.18)
Psikolojik sınırım 30 lira, üstünü verdiğim zaman hoşnut olmuyorum. Öyle aman aman bir model de istemiyorum. Şu an gittiğim yer 25 lira alıyor, kesiminden de memnun kalıyorum iki seferdir. Bir bokluk çıkmazsa oraya gitmeye devam ederim.

Edit: Şimdi fark ettim, @biryervarbiliyorum berber bununla mı kesiyor saçını: store.donanimhaber.com
0
chicha
(17.09.18)
Ben 15 yıldır 50 tl'lik berbere gidiyorum. Hatırladığım son 6-7 senedir 50 tl. 2 ay önce gittiğimde yine 50'ydi. Saçım uzun ve 5-6 ayda bir kestiriyorum fazla gelmiyor. 20lik berber klasik saç traşları hariç kesimleri beceremiyor. 50'yi veriyorum istediğim kesimi yapıyor kafam rahat.
0
mirafiori
(17.09.18)
biri büyükşehir biri de küçük bir şehirde 20-25 tl aralığında saç kesen iki berberim var. İkisi de birbirinden iyi. Önemli olan keşfetmek.
0
biravekahve
(17.09.18)
1 senedir falan 50 liraya kestiriyorum. Çok değil bence. O 20 liralık kesenlerle 50 liralık kesenler arasında bariz kesim farkı oluyor. Ayrıca o 50 liralık kesenler bu işi sahiden biliyorlarsa ''sana bu gider kanka böyle deneyelim mi'' diyor, tamam diyorsun bir yapıyor artık sürekli önerdiği gibi kesiyorsun :)

Çok değil, ver gitsin.
0
eazy
(17.09.18)
bir ara öyle pahalı berberlere gittim. 40 - 50 lira alıyorlardı. sonra ortalama bir semt kuaförü gördüm, bir burayı deneyeyim dedim giriş o giriş. 5 senedir giderim. oturuyorum, bir şey söylememe bile gerek kalmadan yapıyor, bildiği için modeli. 20 lira veriyorum. yanlar kısa, üstler biraz daha uzun modeli.

50 lira verdiğimle 20 lira verdiğim aynısını yapıyor, malzeme belli sonuçta. niye 50 lira vereyim. iki jöle, antin kuntin şeyler, havalı dükkana 50 lirayı alıyorlar. brad pitt olmuyorsun, malzeme belli. hep pazarlama taktikleri bunlar. ben jöle mole de kullanmam zaten.

istediğin modeli doğru kesen en ucuz kim varsa ona gideceksin. saçına meç attıran, değişik süsler yaptıran varsa gitsin o berberlere lafım yok ama sıradan modeller için yediğiniz kazığa afiyet olsun.
0
Neill
(17.09.18)
(5)

yurtdışına ilaç göndermek.

bialo czerwoni
Bir vücutcu arkadaşım benden genotropin ve proviron göndermemi istiyor Polonyaya. Orada reçetesiz olmuyormuş. Ben de bir sorayım sana dönücem dedim.Bu tür şeyler göndermek bana sıkıntı çıkarır mı? Çünkü eczaneden alabiliyormuşum reçetesiz şekilde. Nasıl gönderebilirim?hangi firmalar iyidir.ileride
Bir vücutcu arkadaşım benden genotropin ve proviron göndermemi istiyor Polonyaya. Orada reçetesiz olmuyormuş. Ben de bir sorayım sana dönücem dedim.

Bu tür şeyler göndermek bana sıkıntı çıkarır mı? Çünkü eczaneden alabiliyormuşum reçetesiz şekilde.

Nasıl gönderebilirim?hangi firmalar iyidir.

ileride başım yansın istemiyorum, bodybuilding için kullanıcam falan dedi.
0
bialo czerwoni
(16.09.18)
Senin başına bir şey gelmez. Türkiye'de legal ise sorun yok senin açından. Fakat gümrükte takılma ihtimali yüksek.

Kıramayacağın birisiyse böyle de. Yani gönderirim gelmezse sorumluluk almıyorum de.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.09.18)
kitabın arasında gönder. kalın bir kitabın içini oy ve ilaçları doldur
0
gölgede aynı
(16.09.18)
yani ben de tam olarak öyle dedim.

valla 3-5 paket alır gönderirim gelirse gelir gelmezse şansına küs dedim.

Olur denemeye değer çok fiyat farkı var bi de reçete muhabbetinden kurtarırsın beni diyo.

@gölgede aynı > ya ben kendimi suçlu hissederim öyle,nasıl yapıcam? evde kitabı oyup paketi hazırlayıp kargoya ya da postaya mı vericem alın gönderin diye ? Açmazlar mı içini?

ben dedim türkiye biraz sıkıntılıdır ,paketin ulaşmazsa benden bilme bak diye. Deneyelim bi diyor.
0
🌸bialo czerwoni
(16.09.18)
Başın belaya girer
0
dramadi
(16.09.18)
Başın niye belaya girsin kardeşim uyuşturucu mu bu? Hiç bişey olmaz en fazla gümrükten döner.
0
Boris
(16.09.18)
(10)

Matrix filmindeki Neo'nun gerçek bedeni

masmeleddin erdogan
Neo'nun bedeni makinaların şehrinde hapisti. Ama bizimkiler bu bedeni kurtarıp gemiye taşıdırlar. Hem de makinalar yardımıyla.Neo'yu bir makina kurtardı, sonra onu bir tünele bıraktı. ordan da bizimkilerin gemisine taşındı. Nasıl oldu bu?
Neo'nun bedeni makinaların şehrinde hapisti. Ama bizimkiler bu bedeni kurtarıp gemiye taşıdırlar. Hem de makinalar yardımıyla.

Neo'yu bir makina kurtardı, sonra onu bir tünele bıraktı. ordan da bizimkilerin gemisine taşındı. Nasıl oldu bu?
0
masmeleddin erdogan
(16.09.18)
Ben bunu, mimarın hem Matrix'i hem de "gerçek dünyayı" yaratan olduğuna delil olarak görüyorum.
0
farabi
(16.09.18)
bilgisayar da, telefon da, nebukadnezar da makina. bunda bi sorun yok. sorun makinalığını bilmeyen, insan gibi davranan makinada. yani makineler düşman değil. kendini insan gibi gören makineler düşman/kötü.
0
idonthaveatvset
(16.09.18)
Neo'nun kendisi de makine, makinelerle Neo esasında aynı tarafın elemanları.
0
angelus
(16.09.18)
@İdont hayır bildiğin düşman makina onu alıp tünele bırakıyor. Zaten düşman makina şehri orası.

@angel neo makina da olsa onun oradan nasıl geldiği konusunda şüpheye düşmeleri gerekirdi morpheusun.

Asıl sorun, makina şehri ile gemi arasında nasıl bir bağlantı var ki noe tünelden düşüp makinaya geliyor?
0
🌸masmeleddin erdogan
(16.09.18)
Bunları anlayabilmen için sadece Matrix'i izlemen yetmez Animatrix'i de izlemen gerekir, zira makine şehri gemi Zion dünya gerçek dünya diye düşünülen yerin hepsi aynı programın içi, filmde bildiğimiz anlamda bir "Dünya" yok, hepsi aynı program aynı simülasyonun bir parçası, bağlantısı bu.
0
angelus
(16.09.18)
neo kırmızı hapı içtikten sonra aynanın karşısında ayna sıvıya dönüşüyor ve miğdesinin içine giriyor. bu morpheus ve ekibinin yaşayan kişileri matrix sistemine ölü/hata vermiş gibi göstermeleri için bir "hack" işlemi. sonra makineler ölü insana ihtiyaç duymadıkları için gerçek dünyadaki bedenini çöpe/kanalizasyona atıyorlar. bizimkiler de bedenin nereye atıldığını bulup kurtarıyorlar, çok net olarak bu sahneler vardı filmi dikkatli izlememişsiniz anlaşılan.
0
synch
(16.09.18)
Bu konuda iki düşüncem var.
1. @farabi+1 (ki "gerçek dünya" kavramı da halihazırda her zaman kuşkulu)
2. Sistemde hata olup kendi kendine bedenleri uyananlar hep oluyordur. Bu hataları görevli çöpçü makineler bulup tarladan toplayıp kanalizasyona atıyordur. Malum, zihinleri henüz matrix'ten kurtarılmadığı için bunlar ölü bedenler kabul ediliyor. Ancak eğer ki o hapı almışsan zihnin de matrix'ten çıkartılıyor ve yaşayabiliyorsun. Tabi hikayeye göre o bedenlerin eritilip tekrar kullanılmasını bekleriz, çöpe atılmasını değil. Bence bu noktada hikayenin akması için bu kusuru göz ardı ettiler.
0
naif hayvan
(16.09.18)
neo hapı içince uyandı ve artık makine şehrinde pil olmaktan çıktı makine bunu farkedince onu ölsün diye çöpe attı(tünele) morfeus da o çöpün dibine gidip düştüğü yerden aldı onu. morfeus almasaydı zaten açlık vs den ölecekti normal uyanan bir insan.
0
basond
(16.09.18)
@masmeleddin makine "hacklenebilir", adamlar da hacker, o yüzden "düşman" makinesini de hackleyebilir.
0
idonthaveatvset
(16.09.18)
Uyananları makineler unplug edip serbest bırakıyor ölmüşler gibi. Sanırım bu nedenle.

Bir diğer teori de makineler zaten "uyanan" insanları öldürmek yerine serbest bırakıyor çünkü uyandıkları dünya da bir simülasyon ve kandırmaca. Kanıt olarak da Neo'nun Matrix dışında da güçleri var yani o dünya da gerçek olamaz. Makineler birkaç katmanlı bir gerçeklik yaratarak insanları tam tahakküm altında tutuyor olabilir.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.09.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.